16 Temmuz 2011 Cumartesi

Unutamadıklarımız | Sasa İlic


Aslında uzun zamandır yazmak istediğim bir konuydu Sasa İlic ama bir türlü yazamamıştık. Tabi bizim ki birazda üşengeçlik ya neyse. Hagi ile yollarımız ayrılmıştı o dönemde ligi 3. bitirmiştik. Herkes yeni teknik direktörü merak ediyordu ve Belçikalı Gerets gelmişti. Sonra transferler falan derken Sasa İlic'de o dönem kadroya katılan isimlerdendi. Bilen elbette biliyordu İlic'i ama bilmeyip sallayanda çoktu. Zira göreve çok büyük vaadlerle gelip ilk 3 sezonda hüsran yaşan rahmetli Canaydın için çok kritik bir dönemdi o. Yanılmıyorsam 2. kez başkan seçildiği senenin yazıydı İlic ve Gerets'in takıma katılması.


Herkes Gerets ile Galatasaray'ın yeniden hücum futbolu oynayacağını biliyordu. Elde Hakan Şükür, Necati Ateş, Ümit Karan ve devre arasında gelen Hasan Kabze'den oluşan Türkiye'nin en iyi hücum hattı vardı. Birde bu isimlere Sasa İlic'de eklenince hücumsal anlamda çok güçlü bir Galatasaray çıktı ortaya. Gerets bir çok maçta bu 3 forveti oynattığı gibi onlarla birlikte İlic'i de sahaya sürüyordu. Geride ise bir tek Saiodu kalıyordu. Neyse konuyu dağıtmadan tekrar İlic'e dönelim. İlk maçı Konyaspor maçıydı. 2 gol ile Galatasaray'a merhaba demişti. Sonrasında ise İlic bu performansını devam ettirdi. Özellikle Ankara'da benimde tribünde yer aldığım Gençlerbirliği maçında ilk kez canlı izlediğim İlic'e hayran olmuştum. O kadar seri ve hızlı düşünüp uyguluyordu ki parolası tek pastı. İlk yarı 1-0 yenik kapatmıştık. Kuzenim yanımdaydı merak etme İlic yapar bişeyler 2. yarı demiştim. 2. yarı başlar başlamaz daha 1 dk bile dolmadan İlic golü atmış ve bizim tribüne koşmuştu. Canlı izleyipte en çok sevindiğim 3 gol. Birisi İlic'in bu golü. İkincisi Kewell'ın Ankaragücü'ne yolladığı müthiş füze ve tabi ki unutulmazı da Lincoln'ün son dk'da Gençlerbirliği'ne attığı gol ile şampiyonluk yolunu açışıydı.

İlic'in sezon boyunca belalısı olduğu 2 takımdan biriydi Gençlerbirliği. İçerde dışarda golleri vardı Gençlerbirliğine. Ama özellikle Ali Sami Yen'de oynana maçta ki sol çaprazdan attığı gol bence Galatasaray kariyerinin en güzel golüydü. Tabi birde Beşiktaş performansı var ki İlic'in asla unutulmaz. 2 dk'da attığı 2 gol ile bitirmişti Beşiktaş'ı. Tigana'nın oyuncu değiştirmesine bile fırsat vermemişti. İlk sezonunda tam 30 maçta 12 gol atmış ve takımın en golcü 3. oyuncusu olmuştu. Bir orta saha oyuncusu için muazzam bir rakam. Şampiyonlukta gelmişti üstelik ilk sezonda hemde rekor puanla. İkinci sezon ise İlic'in yine iyi performansı vardı ama takım iyi değildi bu sefer. Galatasaray'daki 2. sezonunu da 29 maçta 10 gol ile bitirmişti. 2 sezonda takıma büyük katkı sağlamıştı İlic. Şampiyonlar Ligi'nde PSV ve Liverpool maçlarındaki golleride aklımızdadır hâla.

Soğuk kanlı ve sert duruşu, En beklenmedik anda sahneye çıkıp attığı goller ile takımına kazandırdığı puanlar ile son yıllarda ki en iyi yabancı transferlerimizdendi Sasa İlic. Tam anlamıyla bir takım oyuncusuydu. Ancak Feldkamp'ın gelişiyle Lincoln İlic'e tercih edildi. Tabi o dönemde yıldız oyuncuya aç olan ve kariyerinin zirvesinde olan bir Lincoln gelecekken kimse İlic'in gidişine ses çıkarmazdı. Nitekim çıkarmadı da. Sonraki durağı Salzburg olmuştu ve orada da önemli başarılar yakaladı, şampiyonluk yaşadı. Şu sıralar yuvasında yani Partizan'da. Takım kaptanlığı yapıyor. İlerde birgün yollar tekrar kesişirmi bilmem ama seni Galatasaray forması ile izlemek çok güzeldi be Sasa.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder