25 Ağustos 2011 Perşembe

Ee O Kadar Olur Artık | Real Madrid 2-1 Galatasaray


Dün akşam futbol gündemi o kadar yoğundu ki maç bir anda unutuldu desek yeridir. Oysa ki her ne kadar hazırlık maçı olursa olsun Bernabeu'de Real Madrid'e karşı oynuyorsan asla sıradan bir maç değildir. Nitekim böylesi bir disiplinle maça başladı Galatasaray. Kadroya baktığımız zaman yeni transfer Eboue ilk kez forma giydi. Gerisi Olympiakos maçındaki kadroydu. Real'de ise kalede Casillas, defansta Carvalho, orta sahada da Mesut ve Ronaldo yoktu geriye kalan 7 isim banko 11 oynayan isimlerdi. Bir tek Benzema ve Higuain dönüşümlü kimin oynayacağı pek belli olmuyor.

Maça Galatasaray ilerde basarak hücum presle başladı. Eboue sağ açık arkasında da Ujfalusi vardı, Sabri ise yine orta sahada. Eboue sağda iyi başlamasına rağmen Kazım'ın solda pek bir varlık gösterememesi nedeniyle sık sık yer değiştirdiler. Zaten golde böyle bir pozisyonda geldi. Kazım'ın ortasında Baros ve Selçuk dokunamadı ama devamında Eboue, Ramos'a çalımı bastı ve ortasında Selçuk golü attı. Ama golden sonra aynı futbolu sergileyemedik. Özellikle Selçuk'un önde oynaması arkasındaki Sabri'nin pozisyon yaratma konusundaki zayıflığı ile ataklara yön veremedik. Üzerine birde sadece sağ kanat işleyince bi dk'dan sonra oyundan düştük. 

İsim isim baktığımız zaman önce vasatlardan başlamak gerek. Dün akşamın bence en kötüsü Baros'tu. Ondan hiç beklenmedik bir performanstı bu. Fatih Terim'in sisteminde Baros elbette iş yapar hatta çok iş yapar ama İmparator ona bir türlü güvenemiyor. Israrla forvet istemesinin sebebide bu zaten. Zira yerine oyuna giren Elmander'de asla tek forvet oynayabilecek bir isim değil. Tıpkı Burak Yılmaz gibi. Koyacaksın yanına iyi bir forvet Elmander işte o zaman çok faydalı olur. Ama ileri uçta tek başına bırakırsan Elmander'i işte o zaman kaybolur. Dünün bir diğer kötü ismi de Sabri'ydi. Anlaşılan Sabri'yi orta sahada izlemeye devam edeceğiz ama bu hiçte hayra alamet değil. Nerede Liverpool maçındaki Sabri nerede Olympiakos ve Real Madrid maçlarındaki Sabri. Tabi bunda kolundaki pazubandın ağırlığının etkiside var. Ujfalusi stopere, Sabri sağ beke, Eboue sağ açıkta oynadığında aslında sağlam kanat organizasyonları izleyebiliriz. Ama Terim ısrarla orta sahada deniyor Sabri'yi. Ne diyelim vardır bir bildiği. Stancu'dan sonra Kazım'ın da hatta mevcut kadro içerisinde bir allahın kulununda sol açık oynayamayacağı dün bir kez daha kanıtlandı. Transferi konusunda ciddi adımlar atılan Podolski buraya ilaç olur. Ama o olmadığında orası yine kangren olur alternatif şart. Engin ile orası bir yere kadar gider.

Kalemizde ise uzun süredir böylesi güven veren bir kaleci olmamıştı. Muslera Galatasaray kariyerine iyi başladı umarım daha da iyiye gider. Onun kalede olduğunu bilmek tv başında bizlere bile güven verirken sahadaki oyuncuların daha rahat olması gayet normal. Hele bir pozisyonda Coentrao'ydu sanırım. Karşı karşıya kaldığı pozisyonda tereyağından kıl çeker gibi altı topu gerçekten harikaydı. Yediği gollerde yapacak birşey yok zaten. Özellikle topu oyuna sokuşları bize Taffarel'den kesitler sundu adeta. Tam aradığımız kaleci allah nazardan saklasın.

Son sözde İmparator'a. 2. yarıda as kadrosunu sahaya süren Real Madrid'e karşı yine iyi direndi. Özellikle de iyi oynayan as kadroyu değiştirdikten sonra. Kesinlikle iyi yoldayız. Ama eksiklerimiz var ve mutlaka transfer ile giderilmesi gereken olmazsa olmaz eksiklikler. Sol açık eksiği belki Podolski ile giderilecek ancak hücumda pozisyonlar yaratacak yaratıcı bir orta sahanın eksikliğini dün bir kez daha hissettik. Melo ve Sabri varken topu ileri taşımak çok zor. İnsan sinirlenmeden edemiyor. Culio bu takımda en önemli rotasyon oyuncusu olur büyük katkı verirdi ama işte...

Neyse yapacak birşey yok. Dün Real Madrid'e yenildik ama olur o kadar artık. İyi yoldayız...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder