29 Temmuz 2011 Cuma

Git Gide Güzelleşiyor | Galatasaray 3-0 Liverpool


Biraz geç oldu ama maç yazısını yazalım. Üstelikte bu kadar iyi oynadığımız bir maçtan sonra yazmamak ayıp olurdu zaten. Dün akşamki kadroya baktığımızda İnter maçının devamı olduğu açıktı. Kadro neredeyse aynıydı. Ayhan'ın yerine Melo, Elmander'in yerine ise Baros sahadaydı. Sistemde yine 4-3-3 olarak devam etti. Evet belki Liverpool'da Gerrard, Suarez gibi isimler yoktu ama Liverpool'du yani. Böylesi hazırlık maçları gerçekten çok daha anlamlı kılıyor hazırlık kampını.


Dünkü maçta en çok dikkat çeken unsur her geçen gün daha diri ve daha güçlü bir Galatasaray ortaya çıkıyor. İnter maçında güzel futbola rağmen bir türlü gol atamamıştık. Dünde o güzel futbolun devamı vardı. Daha 20. saniyede Sabri'nin orta sahada attığı seri çalımlardan sonra pasını Baros değerlendiremedi ama bu gelecek gollerinde habercisiydi. Ujfalusi, Kazım ikilisi maçın başında çok iyilerdi. Kazım çok istekli ama bu maç içerisindeki kopmalarına bir çözüm bulmak şart. Bu senenin süprizlerinden birisi Kazım'ın performansı olabilir. Ujfalusi ise gerçekten yıllardır aradığımız bek gibi. Her atakta vardı. Sürekli bindirmeler yaptı. İlk golün asistini yaptı, Selçuk'un ara pasında gole çok yaklaştı ama Doni topu çıkarmayı başardı. Sağ beke Eboue'nin gelmesi defans için mutlaka şart. Zira Gökhan Zan ve Servet ikilisi kısa vadede iş yapabilir belki ama uzun vadede asla güven vermez. Ujfalusi ve Servet ikilisi stoperde olmalı.  Zira Gökhan Zan dün birkaç kez Carroll'a karşı hata yaptı. Zaten su molasında da Fatih Terim beklediğimiz gibi fırçayı çekti saha kenarında. Sürekli uyardı Gökhan'ı. Terim'in sisteminde Gökhan Zan gerek pozisyon hataları yapması, gerekse oyun zekasının olmaması nedeniyle sadece alternatif olarak kalacaktır.


Orta sahanın ise bir takım için ne kadar önemli olduğunu daha 2-3 hazırlık maçında görüyoruz. Rijkaard'ı getirip vizyon gösterisi yapan yönetim Rijkaard'ın eline Mustafa Sarp, Ayhan ve Barış'lı Türk futbol tarihinin en kötü orta saha üçlüsünü verince facia bir orta saha görmüştük. Şimdi ise sadece Melo ve Selçuk ile birlikte fark ortaya çıktı. Çünkü orta saha bir takımın belkemiği. Olmazsa olmazı. Zira Melo ve Selçuk'un yanına bir orta saha transferi daha gelecek muhtemelen. Ama tabi orada Sabri, Culio ve Yekta'yı da unutmamak gerekir. Melo daha ilk maçında o Altın Bidon'u aldığı sezonki rezalet futbolundan eser kalmadığını gösterdi. Mücadeleyi sonuna kadar sürdürdü hiç pes etmedi. Sahanın her yerinde vardı. Bu gerçekten ilerisi için umut verici. Yanlarına gelecek bir transfer ile birlikte Selçuk'un liderliğinde muazzam bir orta saha oluşturmuş olacağız.


Forvet transferine gelince ise biraz öncede dediğim gibi Avrupasız bir sezonda Baros, Elmander, Stancu üçlüsü bu ligi fazlasıyla götürür. Baros dünkü futbolu ile adeta ben varken hiç gereği yok transferin dedi. Elmander'in tek forvet oynayamayacağını ilk geldiği günden beri söyledik. İnter maçıda bunu tescilledi. Zira Elmander sezonda 20-25 gol ortalaması yakalayan bir golcü değil. Yardımcı forvet işini daha iyi yapan ve yanında sağlam bir golcü ile büyük bir fark yaratacak bir isim. Zira Baros-Elmander ikilisi rahatlıkla sezonu götürür yeter ki sakatlık olmasın.


İmparator'un takımı gerçekten gelecek adına umut veriyor. Bakın geçen sezonki Arda'dan eser yok. Zayıflamış ve toparlanma içerisinde ama daha en az bi 15 güne ihtiyacı var ki liglerin ertelenmesi ona çok yarayacak. Geçen sezon takımı bir çok kez yakan Hakan Balta ise eski günlerine yakın bir oyun sergiledi. En çok dikkat ettiğim nokta ise soğuk kanlı, sessizliği ile bildiğimiz Balta'nın agresif oyunuydu. İyi yoldayız ve git gide güzelleşen bir Galatasaray var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder