30 Mart 2011 Çarşamba

Türkiye 2-0 Avusturya


Bizim için hayati önem taşıyan bir maçtı. Kazanamasaydık eğer hâla umudumuz olsada bana göre havlu atmış olacaktık. Maçın kadrosu beklendiği gibiydi. Benim ise farklı olarak Arda'nın yerine Mehmet Topuz ya da Cenk fovette Arda'nın yerinde Burak oynar diye düşünüyordum. Sonuçta sakatlıktan yeni çıkmıştı ve 2. yarıda forma giyer diye geçiyordu içimden ama Arda 11'de başladı. İyi ki 11'de başlamış yoksa biz bu Avusturya'nın direncini asla kıramazdık.


Orta sahayı Nuri, Selçuk ve Mehmet Ekici ile parselledi Milli Takım. Sağda Hamit ve solda da Arda ile hücumda etkili olmak amacındaydık ancak ilk yarıda hücumsal anlamda neredeyse sıfırdık. Sadece Arda'nın bireysel çabaları ile gelen gol ve Mehmet Ekici'nin ara pasında Burak'ın karşı karşıya kaldığı pozisyon. ilk yarının özeti işte bu kadar. Başka hiçbirşey yoktu koca 45 dk'da. 

Sahanın yıldızı tartışmasız Arda'ydı. Onun olmadığı dönemlerde gerek Galatasaray'ın gerekse Milli Takım'ın kolu kanadı kırık gibi. Olmuyor onsuz. Dün o kadar istekli o kadar arzuluydu ki golü de atması kendine güvenini iyice arttırdı. Yaptığı harekette çok manidardı. Sonuna kadar haklıydı o hareketi yapmakta. Bazı ezik tayfa Emre Abisinin izinde gibi saçma yorumlar yapmakta. Alakası yok. Ben gecenin 3'ünde Arda ile sevgilisinin konuşulduğunu gördüm  spor programlarında. Bir sinir boşalmasıydı Arda'nın yaşadığı. Çok hareketliydi dün. Sürekli yer değiştirdi bir baktınız solda bir baktınız sağda takımı için elinden geleni yaptı. Ona yardımcı olan ise orta sahada biraz Mehmet Ekici'ydi. İkisi dışında bana göre ilk yarıda göze batan 1 kişi daha yoktu. Avusturya gibi sikletimiz olmayan bir takım karşısında özelliklede mutlaka kazanmamız gereken bir maçta bile neredeyse pozisyonumuz yok. Bu gerçekten çok düşündürücü. Aslında Nuri'yi biraz daha ileride kullanabilsek ve Burak'ın önünde sabit bir forvet olsaydı çok daha etkili olurduk. Dünkü maçta bana göre hiç birşey yapmayan Hamit'in yerine sağda Burak ileri uçta Cenk ya da Semih ile Avusturya'yı perişan edebilirdik.

Nuri ile ilgili olarakta eleştirilere bakarak birşeyler söylemek istiyorum. Bir kere biz Nuri'den ne beklediğimizi bilmiyoruz. Nuri Milli Takım'da maç kurtarmıyor Dortmund'da ki gibi oynamıyor bilmem ne. Bunu söyleyen arkadaşlar dün Nuri'nin neredeyse stoperler ile beraber oynadığını görmeyecek ve böyle oynadıkça Milli Takıma birşeyler veremeyeceğini anlayamayacak kadar körler. Bunların başında da Ntv'nin değerli yorumcusu (!) Rıdvan Dilmen gelmektedir. Futboldan anladığı sadece tv başında konuşmak olan bu şahsın etkilediği insanlar zaten Nuri ile ilgili bu saçma yorumları yapmaktalar. Nuri'den verim almak istiyorsanız orta sahanın lideri o olacak ve bu kadar geride oynamayacak. Dün aslında Selçuk yerine son haftalarda çok formda olan Mehmet Topal ile başlanmış olsaydı Nuri ve Mehmet Ekici çok daha etkili olabilirdi diye düşünüyorum. Nuri gibi bir değer varken elimizde onu mutlaka doğru kullanmanın yollarını bulmalıyız.


2. yarıda yediğimiz baskıya ise şaşırmamak gerek. Artık Türk takımlarının huyu oldu bu. Gerek Milli Takım gerekse kulüp takımlarımız öne geçtiği maçlarda anlamsız bir tedirginlik içerisine giriyorlar. Allahtan dün bu başımıza iş açmadı. Gökhan Gönül'ün güzel golüyle işi bitirdik ve kazandık. Volkan'la ilgili olarakta birşeyler söylemeden olmaz. Kendisini hiç sevmesemde hakkını vermek lazım harika bir sezon geçiriyor. Dünde kurtardığı penaltı ile takımın galibiyetinde büyük payı vardı. Haa penaltı deyince Hakan Balta yine takımı yakıyordu ama yatsın kalksın Volkan'a dua etsin. Hakan Balta'yı artık sahada görmeye bile tahammülüm yok. Bu adamın aldığı nefes zarar. Bu kadar anlamsız, bu kadar saçma bir penaltı nasıl yapılır. Balta ile ilgili eskiden sürekli söylediğim birşey vardı; bu adam Ergün Penbe gibi zeki derdim hep. Kurban olsun Ergün'e. Bu kadar saçma bir penaltıyı zeki adam hayatta yaptırmaz. Ne Galatasaray'da ne de Milli Takımda yeri olmamalı bu adamın.

Sonuç olarak bizim için hayati derecede önem taşıyan bir maçtan galibiyetle ayrılmak güzel. Ancak bu futbolla daha doğrusu bu futbol anlayışıyla biryerlere gelmemiz çok zor.

Son söz olarakta; Allah aşkına şu maçta sahaya birşeyler atabilen gerzekler var ya hangi mantıkla atıyorlar çok merak ediyorum. 2-0 öndeyiz maçı almayı garantilemişiz sen hangi akla hizmet sahaya birşey atıyorsun. Birde taraftar gruplarına birşey söylemek istiyorum. Milli maçlarda ki atmosfer eksikliği sizi hiçmi rahatsız etmiyor? Ultraslan, Çarşı, Çılgınlar, Genç Fenerliler vs vs vs. Ya Milli Takım ile ilgili bir tane tezahürat üretecek kadar yokmusunuz. Sahadakilere ana avrat sövmek yerine Mili Takıma 1-2 tane güzel tezahürat yapsanızda böyle maçlarda gerçekten futbolcuları motive edecek bir atmosfer olsa. Saçma sapan bağırmalar vardı tribünde. Taraftar gruplarının mutlaka bu soruna bir çözüm bulmaları gerekiyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder