15 Ağustos 2010 Pazar

Frank Rijkaard-Johan Neeskens


2008 yılında IFFHS'de yılın değerlendirmesi var. Dünyanın en iyi teknik direktörleri değerlendirmesi. Frank Rijkaard bu sıralamada 10. sıradaydı, 2007 yılında ise 7. sırada ve 2006 yılında ise 1.sırada. Ee zaten Rijkaard ayarında dünyada kaç teknik direktör sayabilirsiniz. Taş çatlasa 10. Mourinho, Ferguson, Wenger, Ancelotti, Benitez, Hiddink aklıma gelenler. İşte Rijkaard bu isimlerin ayarında bi teknik direktör. Geçen sezon öncesi teknik direktör haberleri basında yer alırken Rijkaard ismi geçse bile hadi lan ordan Rijkaard gelmezki muhabbetleri vardı. Ama ne zaman ki Haldun Üstünel ile birlikte Rijkaard-Neeskens ikilisi İstanbul'a indi işte o zaman dünyalar bizim oldu. 

Ya olm Rijkaard lan bu borumu. Tartışılırmı lan Rijkaard. Onu tartışacak kişiyi adam yerine koyup dinlemem bile muhabbetleri tavan yaptı. Rakipler ise çatlıyordu. Nasıl çatlamasın birinde 2 sene önce kovdukları Daum, diğerinde ise her tarafından bal damlayan teknik direktörlükten anlamayan bir Mustafa Denizli vardı.

Yönetim gerçekten çok ama çok büyük bir iş yapmıştı bu ikiliyi göreve getirmekle. Aslında Adnan Polat'ında söylediği gibi Neeskens gelsede kimse gıkını çıkarıp itiraz etmezdi aslında. Bugün tüm dünyanın hayranlıkla izlenen Barcelona'nın temelini bu ikili atmış, 2 lig, 1 Şampiyonlar Ligi ve daha birçok kupa kazanmışlar. Guardiola göreve gelir gelmez ilk işi Rijkaard'a teşekkür etmek oluyor bana böylesi bir takım bıraktığı için diye.

İşte bu adam bizim teknik direktörümüzdü artık. Herkesin beklentisi fırtına gibi esen Barcelona'nın oynadığı fubolu bizimde oynamamızdı. İyi de transferler yapıldı aslında. 4-3-3 için biçilmiş kaftan Baros bu takımdaydı üstelik geçen seneninde gol kralı. Keita gelmiş sağ kanada. Elano gelmiş orta sahaya. Arda ve Kewell ise bu takımdaydı zaten. Türkiye için bu kadro fazlasıyla yeterliydi. Ama Rijkaard'ın hesaba katmadığı bir şey vardı ki Türk futbolu ve Türk futbolcusu asla Avrupalıya benzemez. 

Gelir gelmez kampı kaldırdı. 4-3-3'ü ısrarla uygulamaya çalıştı. Tabi ki ısrar etcek lan bütün Avrupa bu sistemle oynuyor. Johan Cruyff'un total futbolunu benimseyen bu Hollandalı bu sistemi uygulayabilmek için elinden geleni yaptı. Ama gözden kaçırdığı birşey vardı. Aslında o da farkındaydı ama elinde ki malzeme buydu. Bu takımda Xavi, İniesta ve Deco yoktu. 4-3-3'ün en önemli özelliği orta sahada oyunun her iki yönünüde oynayabilen pas trafiğini kontrol edebilen oyuncular ile işlemesiydi. Ama bizde ise tam tersi tamamiyle mücadele etmeye yönelik oyunculardan kurulu bir orta saha vardı. Ayhan, Barış, Sarp, Topal. Bu 4 oyuncuda asla Rijkaard'ın sistemine uyan oyuncular değildi. Görünürde mücadele gücü yüksek bir orta saha gibi duruyordu ama bu orta saha bundan da yoksun olduğunu gösterdi geçen sene. 



Yinede sezon gerek Avrupa Ligi ve gerekse lig'deki üst üste galibiyetlerle başladı. Bu süreç bu eksikliği fazla hissetmememizi sağladı. Sonuçta bir Elano vardı. Her ne kadar 2 sezonu sakat geçirsede bu sisteme cuk diye oturacak bir Linderoth vardı. Ama olmadı. Bu 4 oyuncu 3 pası üst üste yapamayınca Elano iyice bu adamların arasına gömüldü ön libero oynadı. Ee zaten bu saatten sonrada ondan birşey beklemek boşunaydı. 

Baros'un ve Kewell'ın sakatlıkları Arda'nın formsuzluğu, Jo ve Gio'nun tutmaması ile geçen sezon heba oldu. Ama bunda en büyük neden kadronun alternatifsiz oluşu ve kısacası orta sahanın olmayışıydı. Geçen sene devre arasında Adnan Polat eksikliğin farkındayız gelecek sene çok iyi bir orta saha kuracağız demişti.  Bu beyanatın üzerinden tam 8 ay geçti. Elimizdeki Mehmet Topal gitti, Elano'nun ne olacağı belli değil. Cana dışında orta sahaya transfer yok. Sistemin en önemli parçalarından biri Keita'da gitti. Lig başladı ilk yenilgiyide aldık. Transferin bitmesine sadece 15 gün kaldı. Ama yönetimde hala tık yok. Ee hani başkan sen 8 ay önce bişeyler diyordun orta saha falan diye nerde.

Belgrad ile oynadığımız ilk maçı izleyin ve Türk futbolcusunun zeka yönünden, profosyonellik yönünden ne kadar eksik olduğunu görün. Rijkaard bile dayanamadı maç sonunda isyan etti. 2-0 öndeyiz Sarp koşa koşa gidiyor taç kullanmaya, Serdar oyundan koşa koşa çıkıyor diye. İşte böylelerine futbolu tekrar baştan öğretmen gerek. Ama bu yaşına kadar bu kadar basit şeyleri bile yapamayan adamları böylesi bi teknik direktörün önüne koyup al bunlar oyuncuların demekte bu adama hakarettir.

İşi gücü konuşmak olan, Rijkaard'ın mecburiyetten oynattığı, Galatasaray keşke beni satsa diyen Servet'in yerine niye bir adam alınmadı hala. Ya Sabri sağ bekte bu takımın alternatifsiz ismi ya düşünün artık takımın halini. Son maçta Ali Turan diye 6 aydır ayağına top değmemiş bir adam oynadı sağ bekte. Ve sonuç 10 tane Ali Turan 1 tane Sabri etmez. Varın gerisini siz düşünün. Dün "bizisevenleriuzmeyelim" kardeşim Hakan Balta ile ilgili çok güzel bişey yazmış. Demiş ki; "Sol bekse tam bi facia zaten sigara kesmemiş nargileye geçiş yapmış herhalde Hakan. Sizden ricam herhangi bi maç sırasında maçtan kopup 5 dakika sadece Hakan'ı izleyin bana hak vermicek herkesten tek tek özür dilerim . Bi futbolcu bu kadar ruhsuz bu kadar isteksiz görüntüsünün yanında bi de bu kadar yeteneksiz olup üstüne Galatasaray gibi bi takımda banko yer bulmasını sindiremiyorum. Hiç bi şekilde sol bek özelliklerini taşımayan, bırakın Ergün'ü Küçük Hakan'ı Toledo'nun dahi yarısı bile etmeyecek kapasitedeyken Galatasarayın belinin hala ona bağlı olmasını anlamakta güçlük çekiyorum kabullenemiyorum." Üstüne söylenecek bir şey varmı nokta.. Sağ ve sol beklerin yetersiz ve alternatifsiz. Orta sahada Cana mücadele etcek. Ee iyi tamam etsinde yanında kim pas yapacak abi. 

Hadi kanatlarda Arda, Kewell, Pino, Serdar ile bir şekilde işi götürürsün. Ama forvetin yine sıkıntı. Baros varken sorun yok ee peki Baros yokken nolcak. Batdal yetenekli ama henüz büyük takım golcüsü olması için zamana ihtiyacı var. 

Koskoca 2.5 aydır transfer yapamamışsın son 3 yılı yeniden yapılanma adı altında ziyan etmişsin. Gelenin gidenin haddi hesabı yok. Yaptığın tek doğru Rijkaard-Neeskens ikilisi ama sen bunlarında başını yemek için uğraşıyorsun be başkan. Transfer yapamıyormusun çık delikanlı gibi de bizden beklemeyin 2 sene hiçbirşey. Alt yapıdan oyuncularla gençlerle yeni bir takım oluşturacağız Rijkaard ile de canımızı ye. Ama ağzını her açtığında kupalardan şampiyonluklardan bahsediyorsun. Hiç mi izlemiyorsun bu takımı hangi futbolcularla hangi futbolla olacak bu işler. Geçen sene aşka geldin 5 kupayada talibiz dedin cümle aleme rezil olduk.

Adam bas bas bağırmış kimi alacaksanız alın ama kampa yetiştirin diye.Yerli transferler dışında kampı baştan sona tamamlayan yabancı yok ya. Baros sakatlanmış, Kewell ve Neill Dünya Kupasından gelmiş, Cana zaten ortasında katıldı, Pino son birkaç gün vardı, Elano ancak İstanbul'da katılabildi. Kamp bitti Avrupa başladı, Lig başladı ama hala transferi bitiremediniz. Ama adam bitirmeye geldimi üzerinize yok be Adnanlar. Önce Haldun'u bitirdiniz şimdi sırada ise Rijkaard var.

Bu takımda bu kadar yanlışın için tek doğru var o da Rijkaard-Neeskens ikilisi. Onların yanlışları yokmu onlarında var yanlışları. Mesela Sivas maçı. Ya bi adamda gerçek mevkisinde oynasın be bilader. Sağ taraf komple çakma. Ali Turan-Emre Çolak. Forvetin çakma Kewell. Oysa ki sağ bek olan o mevkini adamı olan Serkan'ı koysana sağ beke. Ali'den dahamı kötü oynayacak. Eminim ondan iyi oynardı. Koy sola Kewell sağa Arda'yı forvete Batdal'ı. Hiç değilse herkes yerinde oynasın. Ama baştada bahsettik ya alternatifsizlik. Adamın elinde olsa düzgün bi adam oynarmı bu takımda Ayhan hiç. Olsa sağlam bi stoper bu takımda kalabilirmiydi Servet hiç. Ama yok işte lanet olsun yok. Son 15 günde gelecek adamlardanda açıkçası ben bişey beklemiyorum. Geçen seneki Elano bunun en büyük örneği. Adam takıma, sisteme, şehre, klübe uyum sağladım diyene kadar yarım sezon geçiyor.

Devam edin Adnanlar bu yolda devam edin. Rijkaard'ı da kaybedince Mourinho'yu getireceksiniz ya devam edin. Maddi yönden klübü bi yerlere getirdin bunuda kimse inkar edemez etmemelide zaten ama sportif açıdan bu klüp gün gün geriye gidiyor başkan. Ve sen elindeki tek doğrunu, en büyük kozunuda kaybetmek üzeresin.

Taraftar arkanda be Rijkaard. Bütün futbolcuların ıslıklandığı maçta tek alkışlanan sendin ya işte o zamanki gibi yine taraftar arkanda.

Son olarak dün Yenilsende Yensende'de çok güzel birşey söylediler Rijkaard ve yönetim için onuda yazmadan geçemicem. "Çok büyük bir restaurantın var ve buraya düncaya ünlü bir aşçı getiriyorsun. Sana dünyanın en güzel yemeklerini yapabilecek bir aşçı ama sen adama gidipte alakası olmayan malzemeler veriyorsun ve diyorsun ki biz kebap yeriz bize kebap yap." İşte Rijkaard ve yönetimin durumu aynen bu.

Saygılarımla.

1 yorum:

  1. ya öle diyosun ama lucescu nun geretsin canı yokmuydu da altanlarla iliçlerle fleurquinlerle perezlerle sol açık! ayhanlarla bülent akınlarla bizi şampiyon yaptılar. rijkaard bey eski dadı yeni karısıyla her gece başka bi barda restaurantta gezdiği sürece hayır gelmezz.... ofk maçından sona adam diyoki öne geçip çok maç verdik bunu engellemek için ARTIK bende çok çalışıcam. iide güzel hocam sen takımın başına geçeli 15 ay olmuş takım 15 aydır sayısız maç verirken sen nerdeydin. şimdi de sivas maçından sona rakibin fizik gücü daha iyiydi diyo. e sen niye para alıosun o zaman? futbol yok fizik güç yok psikoloji yerlerde....

    YanıtlaSil