Galatasaray altyapısında bir efsane olan 87 jenerasyonunun en önemli isimlerinden ikisidir Arda Turan ve Aydın Yılmaz. Arda pişmesi için Manisaspor'a kiralık gönderildiğinde Aydın'da o sezon A takıma alınmıştı Gerets zamanında. Herkesin hatırladığı malum maçtır Aydın'ın futbol piyasasına çıkışı. Gerets zamanındaki şampiyonluğun kilidini Konya'da 90+2'de açan adamdır Aydın. Konya'dan sonra Ali Sami Yen'de çıktığı ilk maçtada Giresunspor'a karşıda 1 gol 2 asist yaparak herkesin beklentisini bir anda zirveye çıkarmış bir yetenektir Aydın Yılmaz.
Rüzgar gibi estiği zamanlardı Aydın'ın o zamanlar. Şimdi böyle deyince sanki futbolu bırakmış ya da çok yaşlı bir isimden bahsediyor gibi hissettim kendimi. Oysa ki Aydın sadece 23 yaşında. Neyse dediğim gibi rüzgar gibi estiği zamanlardı o sezon Aydın'ın. Ribery'den sonra sağ kanada yine rüzgar gibi bir isim bu sefer altyapıdan gelmişti. Ee altyapıdan gelmesi ve Konya ile Giresun maçlarındaki oyunuyla gündemin bir numarası olmuştu Aydın bir anda. Topu her alışında vitesi 5'e takıp ceza sahasına bodoslama dalışı taraftarı mest ediyordu Aydın'ın. A takımda geçirdiği ilk sezonunun ardında ikinci sezonunda kariyeri boyunca yakasını bir türlü bırakmayan sakatlık illeti ile tanıştı Aydın. Arda'nın takıma dönüp Mleda Boleslav maçında ki 2 golü ve muhteşem futbolu ile sezona girip harika futbolunu devam ettirmesi sadece mevkidaşı Carrusca'yı değil geçen sezonun yıldızı Aydın'ı da bir anda unutturmuştu. İlk senesinde toplamda 14 maça çıkan Aydın, 2. sezonunda ise sadece 5 maça çıkabilmiş ve sezon sonunda Manisaspor'a kiralanmıştı.
Manisaspor günleri Aydın'ın asıl kariyerinin dibe vuruşudur. Bir önceki sezon Zafer ve Arda beraberken Aydın bu sefer tek başına Manisa'daydı. Sakatlık illeti ise dahada büyümüştü Aydın'ın. Yarım sezon boyunca sakatlık belası ile uğraştı Manisa'da ve tek maça bile çıkmadan devre arasında bu sefer kendisini çok isteyen, U-17 Milli Takımında büyük başarılar elde ettiği Abdullah Avcı ile Büyükşehir Belediye Spor'da buluştu. Sakatlığın etkilerini yavaştan üzerinden atan Aydın özellikle son 3-4 haftada oynadığı muhteşem futbolla tekrar kendisini tüm futbol camiasına hatırlatmıştı. Sezon bitti ve Abdullah Avcı Galatasaray yönetimine neredeyse dil döktü Aydın için. 1 sezon daha kalsın gelecek sezon size bomba gibi bir Aydın göndereyim diye ama Adnan Polat çok aceleci davrandı ve Aydın tekrar Galatasaray'a döndü.
Kewell'ın Galatasaray'a transferi ve Arda'nın her geçen gün futbolunun zirvesine çıkması ile yedek kulübesine mahkum oldu Aydın. Ve sezonun 2. yarısında yine kiralık olarak bu sefer Eskişehirspor'a gönderildi hemde bu sefer satış opsiyonu ile birlikte. Herkesin beklentisi Es-Es'te bir kaç maçta kendisini göstermesi ve bonservisini Es-Es'in almasıydı. Ama çıktığı 9 maçtada bir varlık gösteremedi ve Es-Es bonservisini almadan Aydın'ı tekrar Galatasaray'a gönderdi.
Rijkaard'da her gelen yeni teknik direktör gibi Aydın'ın üzerine titredi. Onu kazanabilmek için çok uğraştı. Hatta sadece onunla değil o dönem Serdar Eylik ile de çok uğraşmıştı kazanabilmek için. Aydın sezona çok iyi bir giriş yapmıştı aslında. Önünde Keita gibi bir süper yıldız vardı ama Rijkaard Aydın'ı sol kanatta kullanmaya başlamıştı. Arda'nın ortaya geçmesi ile birlikte Keita ve Aydın ile UEFA ön elemelerinde rüzgar gibi bir kanat organizasyonu izlemiştik. Ama sezon açılıp fikstür yoğunlaşmaya başlayınca ve Kewell'da sakatlıktan sonra geri dönünce Aydın yine ebedi yeri olan yedek kulübesinde yerini almıştı. Sonra yine oynamadan sakatlanmalar başladı Aydın için. Resmi siteye ne zaman girsek Aydın ve Gökhan Zan'ın tedavilerine devam edildi, fizyoterapistler eşliğinde çalıştı gibi ibarelere aşina olduk. Bu sezon başında herkesin beklentisi Rijkaard'ın kendisinden vazgeçeceği ve gönderileceğiydi. Ama o yine sezon başı patlamasını yapmış ve rezalet oynadığımız ön eleme maçlarında parlamıştı. Karpaty Lviv maçında deplasmandaki golünün yanı sıra oyuna girdikten sonrada çok etkili olmuştu. Ama Hakan Balta sağolsun... Sonrasında bir kaç maçta yine etkili oldu Aydın. Bu sezon 19 maçta 1 gol 4 asistlik bir performansı vardı. Geneli vasat ama iyi oynadığı maçlarda vardı bu sezon.
Ama bu kadar sakatlık ve oyuna girdiği maçlardaki isteksizliği ile Galatasaray taraftarı kendisinden çoktan vazgeçti artık. Ama gel gör ki her gelen teknik direktör Aydın'ı mutlaka kazanmak istedi hiçbiri Aydın'dan umudunu kesemedi. Hiç değilse yarım sezon izleyip ona göre kiraya gönderdiler. Şimdi İmparator takımın başında. Aydın ile ilgili neler olacağını ilerleyen zamanlarda göreceğiz ama ben Fatih Terim'in de Aydın'dan vazgeçeceğini hiç sanmıyorum o da mutlaka kazanmak için çaba sarfedecektir. Ama bakalım Aydın bu çabaya nasıl bir karşılık verecek.
Türk futbolunun en büyük yıldızı Arda Turan, Aydın için her zaman "o benden daha yeteneklidir" der. Hasan Şaş onunla ilgili; "antremanda yaptıklarını görseniz şaşar kalırsınız" der. Potansiyeli her zaman olan ancak fiziksel açıdan çok zayıf oluşu ve sakatlığa çok müsait olması Aydın'ın kariyerinde bugüne kadar nasıl engel olmuşsa bundan sonrada engel olacaktır. Aslında o da belkide Mehmet Güven gibi şansını Anadolu kulüplerinde denemeli. Zira Abdullah Avcı'nın başında olduğu Belediye Spor hâla bu iş için ideal bir kulüp. Kariyerini toparlayabilmek hatta tekrar aranan bir oyuncu olmak için hem yaşı hemde potansiyeli mevcut ama gel gelelim iş yine Aydın'da bitiyor. Dediğim gibi Galatasaray taraftarı Aydın'dan vazgeçeli çok oldu ama bakalım Aydın ne zaman pes edecek. Ya da pes etmeyip sonuna kadar savaşacak mı? Şu ana kadar hiç A Milli olamadı ama diğer kategorilerde 67 kez Milli formayı giydi Aydın.
Haa şunuda söylemeden geçmeyelim Aydın'ın futbolunu nasıl eleştirebilirsek, adamlığına da, efendiliğine de bir o kadar saygı duymamız gerekir. Gerek sahada gerekse saha dışında kimseye saygısızlığı olmamıştır Aydın'ın. Kadıköy'de Fenerbahçeli 4-5 futbolcu Arda'yı aralarına aldığında herkes izlerken Aydın aralarına bodoslama dalmıştır. Zira bu sezon Konya deplasmanında Neill'e yapılan terbiyesizliğe direnen 2 adamdan biridir Aydın. Cana gelip Neill için kavga ederken yine bütün takım izliyordu ama Aydın koşup geldi ve Konyalı futbolcuların arasına daldı. Takım arkadaşlarının her zaman yanında olan, seyretmek yerine dayak yiyeceğini bile bile arkadaşı için kavgaya girmekten kaçınmayan adam gibi bir adamdır Aydın. Futbolculuğu belki sınıfta kalmış olabilir ama futbolculuğu ön planda olup "adam olmayan" arkadaşlarına ibretlik bir örnektir. Ama bu onun yeteneğine ihanet ettiği gerçeğini değiştirmez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder