Taraftarın günler süren beklentisi sona erdi ve yabancı transferi arka arkaya geldi. Aslında arka arkaya demek abes olur üçü bir arada desek yeri. Atletico Madrid'in ilk 11'inin 3'ü artık Galatasaray'da. 3'ü de gerçekten çok önemli transferler. Zira Reyes ve Forlan ile ilgili en ufak bir şüphem bile yok ama Ujfalusi'ye hem bonservis hemde bu kadar yıllık ücret ödeneceğine Neill kalsa daha mantıklıydı benim gözümde.
Diego Forlan için yorum yapmaya dahi gerek varmı? Anadan doğma golcü diye bir tanım varsa günümüz futbolunda bu tanıma en uygun isimdir Forlan. Ziran geçen sezon ki Dünya Kupasının MVP'si olduğunuda unutmamak gerekir. Haa derseniz ki illaki kariyeri hakkında bilgi, işte size kariyer: Atletico Madrid: 191 maç 96 gol 31 asist, Villareal: 99 maçta 44 gol 1 asist, Manchester United: 83 maç 13 gol 1 asist, İndependiente: 74 maç 35 gol. Adamın diğer adı gol resmen. Herkes Drogba'yı bekliyordu ama Forlan transferi'de en az Drogba kadar büyük. Hatta Türkiye şartlarında çok büyük bir transfer. Zira elimizde Türkiye Liginden başka hiçbirşey yokken Forlan gibi bir ismi getirebilmek büyük maharet isteyen bir iş. Baros, Elmander ve Stancu gerçekten muazzam bir hücum hattı çıktı ortaya. Geçen sezon ki gol sıkıntısını yaşamayacağımız gün gibi aşikar.
Jose Antonio Reyes ise Sevilla alt yapısından çıkıp A takıma yükselen, göstediği performans ile Arsenal'e transfer olup hatta yanılmıyorsam o dönemde Arsenal'in transfer rekorunu kıran bir isimdi. Tam emin değilim ama öyle hatırlıyorum. Ama Arsenal'de işler istediği gibi gitmedi. Wenger gibi bir isim ne yaptı ettiyse bir türlü Reyes'ten istediği verimi alamadı. Sonrasında ise Real Madrid'e kiralık olarak gitti. Bu onun için yeniden doğuş oldu aslında. 18'i sonradan oyuna girmek üzere tam 32 maçta oynadı ve 10 gol attı ligde. Daha sonrası ise Atletico Madrid'e transferi gerçekleşti. İlk sezonu kötü geçsede her sezon biraz daha toparladı. Geçen sezon bizi eyelen Madrid'in bizim maçlardaki en etkili oyuncusuydu. Tabi bunda karşısında Caner'in oynamasının da payı büyüktü. Bu sezonuda 34 maçta 6 gol ve 8 asist ile bitirdi. Özellikle sağ kanatta çok etkili bir isim. Kim ne derse desin ben takıma büyük katkı sağlayacağı kanaatindeyim.
Thomas Ujfalusi ise bence Neill kadar iyi bir isim değil. Neill'in 1.5 sezondur burada oynuyor olması hem ligi hem de takımı tanıması, hepsiden önemlisi bu takımı en çok sahiplenen tam bir profosyonel olması ile bence Ujfalusi transferinden daha iyi olurdu kalması. Ujfalusi'de bizim eski göz ağrılarımızdandır. Fiorentina'da oynarken çok istemiş ama alamamıştık. Atletico Madrid'e transfer olmuştu. En büyük özelliği hem sağ kanatta hemde stoperde oynamasıdır. Ama genelde sağ bekte oynadı Atletico'da. Reyes ile sağ kanatta iyi bir ikili oluşturmuşlardı.
Bu 3 transferinde en önemli noktası 3 oyuncununda Atletico Madrid'in ilk 11'inde oynaması ve birbirlerini çok iyi tanımasıdır. Forlan, Baros, Elmander, Arda, Reyes ile muazzam derecede bir hücum gücü oluşturuldu. Arkalarında Selçuk, Ceyhun, Culio, Cana (kalırsa), Yekta ile iyi bir orta saha oluşturuldu. Defansa da Ujfalusi takviyesi. Bu sezon ki tüm transferlerimiz gerçekten çok iyi ve eksikliğini çok hissettiğimiz bölgelere geldi. Ama hâla eksik noktalar var. Orta sahaya mutlaka çok kaliteli bir transfer gerekli. Defans ise Ujfalusi'nin gelmesi ile daha da hantal bir hal aldı. Zira Servet, Ujfalusi ve Hakan Balta'nın beraber oynadığı bir defans hattında çok zorlanırız. Kale konusunda ise sıkıntılar devam ediyor ama bu konununda en kısa zamanda çözüleceğini düşünüyorum. Fatih Terim'in hücum futboluna çok yatkın bir kadro kuruldu. Bu kadro ile İmparator'un motivasyon silahı birleşince aç aslan gibi saldıracak bir kadro. Tamda İmparator'un istediği gibi. Artık Arda'nın Atletico Madrid'e gitmesi için bir sebepte kalmadı. Zira Madrid'in Agüero hariç en önemli oyuncuları bize geldi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder