4 Aralık 2010 Cumartesi

Hayata Döndük; Kasımpaşa 0-3 GALATASARAY


Birkaç haftadır maçlarla ilgili yazmıyorduk bugün yazalım dedik. Ee nasılsa galibiyete hasretiz. Son 4 maçta aldığımız 3 yenilgi ve 1 beraberlikle iyice dibe vurmuşken üzerine birde Elano'nun gitmesi ile bu maçla ilgili en çok merak ettiğim nokta takımın beyninin kim olacağıydı. Kadrolar açıklanınca gerçekten acınacak halimize güldüm. Takımın beyni Ayhan'dı. Hani topu her alışında kendi etrafında bir dönüp sonrada dümdüz devam edip rakibin savunması yerleşip pozisyon aldıktan sonra pas tercihini yapan Ayhan.


Galatasaray'ın kadrosuna baktığımızda zaten defansta sıkıntı yaşayan hata yapmaya müsait Kasımpaşa karşısına 2 tane hızlı hücumcu Aydın ve Pino ile başlayarak yapılacak olası hatalardan faydalanma yoluna gideceğimiz açıktı. Haftalar sonra Servet'i de bu kadroda görmedim ya en az galibiyet kadar sevindirdi bu da beni. Hem Sarp hemde Servet yok. Birde Ayhan olmasaydı 3'ününde olmadığı bir kadro görmek mutluluğumu daha da arttırırdı ama olsun bunada şükretmek lazım.

Geçen hafta ki Ali Turan faciasından sonra onun en çok yakıştığı yerin tribün olduğunu Hagi'nin anlaması güzeldi. Sabri'nin sağ bek oynaması bile takıma büyük bir artı ki bugün bence maçın yıldızı Sabri'ydi. Mücadelesi, hırsı, asistleri ve en çokta yaptığı doğru tercihler ile maça damgasını vurdu demek yanlış olmaz. Her ne olursa olsun Sabri bu takımın vazgeçilmezi bunu kabul etmek lazım. Hele ki yerine Ali Turan'ın oynayacağını düşünürsek her cuma namazında Sabri'ye bir şey olmasın diye de dua etmek lazım. Allahtan Serkan iyileşti de Ali'yi yerine, yani tribüne aldı Hagi.

Defansta Gökhan Zan'ın ise hiç riske girmeden oynaması dikkat çekiciydi. Hatta topu oyuna sokarken bile bazı pozisyonlarda topu direkt olarak Neill'e vermesi Servet'e örnek olmalıydı. Haddini bilmek budur işte. 

Göbekte ise Cana ve Barış'ın oynaması gerektiğini daha öncede yazdım. Cana ve Barış'ı koyuyorsan göbeğe o orta saha kolay kolay geçilmez. İkiside sonuna kadar savaşıyor çünkü. Kaptanlık pazubandı her ne kadar kolunda olmasada orta sahanın lideri Cana. Ayhan ile ilgili olarakta artık birşey söylemek istemiyorum yoruldum çünkü. Elano yok, Misi kadro dışı. Ee hal böyle olunca da orta sahada takımı yönetecek beyin görevi görecek kimse olmuyor. Bugün Emre Çolak sakatlanmamış olsaydı belkide onu bugün 90 dk gerçek mevkisinde görebilirdik.

Sağ kanatta yarattığımız etkiyi ise solda yaratamamız takım adına eksiydi. Sabri ve Aydın bugün çok iyi anlaştılar. Aydın bugün iyi oynadı ama yinede gelecek vaadetmiyor. Bu maçtan sonra yarın resmi sitede antreman günlüğünde Aydın ise sakatlığından dolayı antremana katılmadı diye okuyacağımızı düşünüyorum. Bugün dikkatimi çeken nokta ise bütün duran topları Aydın'ın kullanmasıydı. Solda Hakan'ın hücuma çok fazla çıkmaması sebebiyle Kewell daha çok geriye gelmek zorunda kaldı ve üzerine daha çok yük bindi. Kewell bu takımda varlığıyla bile büyük bir etken. Bugün yine çok iyi oynadı. Sakatlıktan çıktıktan sonra ki o kötü performansını unutturdu. Attığı golde ki kafa vuruşu ise bana bir kaç sene öncesini Lincoln'lü dönemleri hatırlattı. Olympiakos ve Belediye maçlarında da ön direkten böylesi goller atmıştı.

Pino kadar pozisyona rahat giren oyuncu görmedim ben. Ama Pino kadar beceriksizinide görmeyeli bayağı olmuştu yani. Attığı golde topu aldıktan sonra dua ettim Allahım nolur kalecinin üzerine zımbalamasın şu topu diye. Allahtan mantıklı bir iş yaptıda plase ile topu filelere bıraktı. Ancak sonrasında yakaladığı pozisyonların yarısını atsa bugün maç 6-7'ye giderdi. Sabri'nin verdiği pasta karşı karşıyayken yapsana yerden sert bir vuruş zaten defans sağdan üzerine geliyor ne gerek var çalım denemeye. Yapılacak son tercihti o pozisyonda çalım. Sonrasında Kewell çok güzel bıraktı Tolga açılmış kaleden yap güzel bir plase ya da aşırt topu. Her zamanki gibi yaradana sığınıp topu zımbaladı Tolga'ya. Son dk'larda bir pozisyonda rakibini geçti içimden yine kaleye vuracak diye geçerken bu sefer Aydın'a çıkardı topu ama ondada defans kornere attı. 

Baros ile ikili forvet olarak oynarlarsa bence verimi daha da artacak. Şu an oynadığımız 4-2-3-1'den klasik 4-4-2'ye dönüş yapacağız demektir o zaman. Daha doğrusu Cana ve yanında kim oynayacaksa ki kadroyu düşündüğümüzde bu isim Barış olmalıdır ya da İnsua'yı sol bekte kullanıp bugünkü gibi Balta'yı göbeğe çekip Cana ile oynatılabilir işte o zaman 4-2-2-2 tarzında bir taktikte kullanabiliriz.

Serdar Özkan galiba ek iş yapmayı bırakmış bugün ilk defa onuda gördük sahada. Avrupa Ligi maçlarından bu yana oynamamış tribünde çekirdek çitlemiş ve ek iş olarak menajerlik yapıyordu. Kewell'ın yerine oyuna girdikten sonra yaptığı tek olumlu hareket Barış'a yaptığı pres ile topu kapıp Pino'ya verdiği pastı. Tabi Pino'da 7,5 m'lik kalede topu Tolga'ya nişanladı orasıda ayrı mevzu ya neyse. 81 dk'da ise tabelada 19'u görünce yine Cana çıkıyor dedim ama 3 numarayı görünce düşündüm ulan 3 kimdi diye. Anaa bizde Çağlar vardı dimi lan. Çok şükür bu günleride gördük. Çağlar'da oynadı ya. Çağlar'da girince 3 sol bek ile oynamaya başladık. Çağlar sol bek, İnsua sol açık, Balta ise ön libero'ya geçti. Balta bugün 3. golü attı fenada oynamadı ancak ne kadar iyi oynarsa oynasın fikrim değişmeyecek onunla ilgili. Attığı golden sonra bile aklıma Karpaty maçında rakibini seyredişi ve yediğimiz gol geliyor.

Bugün ile ilgili akılda kalanlar ise; 

1- Kazandık ama öyle ahım şahım top oynamadık. Sabri ise 3 golde de vardı. 2'sinin asisti direkt olarak Sabri'den geldi. ilk golde de Aydın'a pası veren yine oydu. Bugün mükemmel oynadı ve yaptığı tercihler doğru olunca maçın yıldızı da oldu. Aslında bugün ona golde yakışırdı ama işte gel gör ki bir topuda direkten döndü maçın başında.

2- Pino pozisyona girmekte zorlanmıyor ancak şu son vuruşlara bir çare bulmak lazım. Bu kadar yanlış tercih olmaz be bilader. 

3- Ayhan ise gerçekten bıktırmaya başladı. Zaten gram futbol oynadığı yok bunun yanında bir de takım arkadaşları ile maç içinde kavga etmesi ayrıca sıkıntı yaratıyor. Geçen hafta Balta ile kavga etti ki Balta soğukkanlı sessiz sakindir onunla bile birbirlerine giriyorlardı. Bu hafta da Pino ile tartıştılar. Pino asabi, agresif adamdır susmaz karşılığını verir. Zaten Ayhan'a çek elini kolunu dercesine elini itmeside bunu gösterir. Sonrasında ise Pino'nun salladığı tekme allahtan rakibe gelmedi. Yoksa Ayhan yüzünden elimizdeki kısıtlı kadrodan bir kişi daha eksilecekti. 

4- Hagi'nin bu sefer maçı doğru okuması ise son dk'larda sıkıntı yaşamamızı önledi. Barış'ın yerine İnsua'yı alıp Balta'yı göbeğe çekmesi ile orta sahada eksik olan bir şeyi tamamlamış oldu o da beyin, zeka. Çok gol pozisyonuna girdik atamadık. Sadece Pino'nun kaçırdığı 4 net pozisyon var. Bunların yanında Barış bir gol kaçırdı. Şunlardan biri daha gol olsaydı averajı sıfırlamış olurduk. 

5- Hiddink'in elinden geldiğince her maçı tribünden takip etmeside bugün akılda kalanlardan biriydi.

6- Tribünden bahsetmişken Mustafa Sarp ve Ali Turan'ın en çok yakıştıkları yer orası. 

7- Ufuk'un "baltaaaaaaaaa sooooooollll" diye bağırması. Demek ki Hakan'a herkes Balta diyor. Sadece soyad değil başka bir nedenide olsa gerek.

Şimdi önümüzde bir Gençlerbirliği maçı var bu maçı da alıp artık bir seri yakalayıp devre arasına en iyi yerde girmemiz gerekiyor. Ayrıca takımın kazanmaya alışmasıda çok önemli.

6 yorum:

  1. Ayhan'ın bağırıp çağırmaları artık sabrımı tüketmeye başladı.Yatarak müdahale etmeyi mücadele etmek sanıyor.

    Barış'a gelince,pozisyon bilgisini hiçbir zaman geliştiremeyeceğini düşünüyorum.İlk yarıda Cana topu kapıyor ve Barış onun önünde durarak pas atmasını engelliyor ve topu kaptırıyoruz.Musa veya Cumhur oynamalı artık.

    YanıtlaSil
  2. Barış'ın oynamasındaki ısrarım presi ve savaşması. Yani Ayhan ve Sarp'ta olmayan şeyler. Ama dediğine sonuna kadar katılıyorum Burak. Artık Musa'yı ve Cumhur'u kadroya yavaş yavaş monte etmek gerekiyor. Sanırım devre arasında yapılacak revizyonda onlarda kendilerine yer bulacaktır.

    YanıtlaSil
  3. pino'ya ayak içi,ayak dışı gibi alternatif şut çekme olasılıklarından ve daha müsait olana pas vermesi konusunun uzun uzun anlatılması gerekiyo artık . bu ne özgüvendir arkadaş !

    YanıtlaSil
  4. Hep yanlış tercihler yapıyor. Tamam vursun kaleye eyvallahda bilader her şutunda yaradana sığınıp kaleciye nişanlıyor topu. İnsan biraz teknik düşünür. İlk yarıda kaptığı topta yaptığı vuruş çok güzeldi direği yalayıp auta giden. Biraz uyarılması gerekiyor ama yanında bir forvet ile oynarken bunları yapacağını sanmıyorum ben.

    YanıtlaSil
  5. Örneğin Baros'un yanında 2. forvet olarak serbet oynasa bencede bu derecede bencilce düşünmeyecektir. İkinci yarı Pino, Arda ile beraber en kreatif adamımız olacak güveniyorum ona..

    YanıtlaSil
  6. Zaten bu takım Baros ve Arda gelmedikten sonra tam anlamıyla ritmini bulamayacak. Tabi devre arasında bu ikiliye alternatifler yaratılmalı. Adı büyük yabancılar alacaksa yönetim Cana, Kewell, Neill gibi karakterli, varlıklarıyla bile takıma pozitif etki edecek isimler almalı ya da isimsiz ama potansiyeli yüksek genç isimleri kadroya katmalı.

    YanıtlaSil