5 Aralık 2010 Pazar

Huysuz ve Saygısız


Konumuz Ayhan Akman. Ayhan'ı zerre kadar sevmediğimi beni tanıyan herkes bilir. Ayhan bu sezona da her sezon olduğu yine ufak bir kıvılcım ile başlayıp yerini sağlamlaştırmış bir oyuncu. Ancak Ayhan'ın bu takımda yeri olmadığını futbolu bilen herkes anlar. Sahada yaptığı tek şey neredeyse her topa maydonoz olmasıdır. Top kimdeyse hemen oraya koşar topu alır önce bir etrafında 180 derece döner ki bu ortalama 5 saniyeyi falan alır sonrasında ise sahanın enlemesine boyunu ölçer düm düz koşar, bu arada tabi ki rakip savunma yerleşmiş herkes pozisyonunu almıştır. İşte Ayhan bu noktaya kadar bekledikten sonra topu geri pasla defansa bırakır ve sonra koşup tekrar alır. Arada bir ileri oynamayı dener ama onuda beceremez. İleri attığı her 5 pastan 3'ü bize kontraatak olarak geri dönmüştür. Topu kaptırır adamla arasında 1 metre vardır ama o topu kovalamaz sadece seyreder. Haa tabi birde bu sene edindiği bir huy var topla arasındaki mesafe ne kadar olursa olsun mutlaka kayar topa. Müdahele edeceğinden değil göz boyamak için. Bunu da başarır. Ekranda Sergen,Rıdvan ve Bülent gibi futbol ulemaları, Hakan Ünsal gibi yarası büyük biri öve öve bitiremez bunları. Hatta bazen Ayhan kadar mücadele eden var mı dedikleri bile olmuştur o derece yani. 


Az öncede dediğim gibi her topa maydonozdur, topla hep kendisi oynamak ister. Sevmediği adamlar vardır takımda onlara pas atmaz. O adam bomboş olsa bile atmaz. Geçen sezon ki Fenerbahçe maçını hatırladığımızda Elano kaç tane pozisyonda bomboştu ama Ayhan hiç onunla oynamadı. Topu her alışında etrafında dönüp en olmayacak adama pası attı. Hatta Hakan Balta'ya 2-3 tane hiç olmayacak pas atmış Balta'da o topları olumsuz kullanınca maç sonunda eleştirilen hep Balta olmuştu. Ama onu orada zora sokan Ayhan'dan doğru dürüst kimse bahsetmemişti. 

Huysuzdur Ayhan. Hatırlayın Arda kaptan olduğunda içi içini yemiştir sanki ona kaptanlık sözü verilmiş gibi. Oysa ki kendisi kaptan olmayı hak edecek hiç bir şey yapmamıştır bugüne kadar. Ayhan'ın şöyle iyi oynadı böyle iyi oynadı dediğiniz kaç maç vardır. Oysa ki bu adam bu sezonla birlikte 10. sezonuna giriyor Galatasaray'da. Bir elin parmağını geçmeyecek kadar performansı vardır koca 10 sezonda. Benim hatırladığım Sivasspor'a attığı güzel bir gol, bir Samsunspor maçı ve bu seneki Buca maçı var. İnanın hafızamı zorluyorum ama başka bir maç aklıma gelmiyor.

Bu sezon Ayhan artık yaşınında 34'e gelmesi ile (2 ay sonra 34) gerçekten huysuz ihtiyarlar gibi davranmaya başladı. Rakiple mücadele etmesi gerekirken sürekli rakip ve hakemle tartışma içinde. Anlamsız saçma sapan sarı kartlar görüyor. Hadi rakibe saygın yok tamam anladık ama takım arkadaşlarına saygı duyacaksın arkadaş. Kayseri maçında Hakan Balta ile neredeyse birbirlerine giriyorlardı saha içerisinde. O Hakan Balta ki sakin bir adamdır onu bile çileden çıkardın artisliğinle. Dün akşamda aynısını Pino'ya yaptı. Tamam Pino çok gol kaçırdı ve kaçırıyor ama senin adama fırça atman gerektiği anlamına gelmiyor. Nitekim Pino'da Ayhan'ın üzerine yürüdü ve elini itti. Pino biraz daha asabidir, karşılığını verir. Kaptanlık pazubandını takıyor olmak sana her önüne gelene hakaret edip fırçalama hakkı vermiyor. Tabi bunu belli adamlara yaparsın. Denesene bunu Arda'ya, Sabri'ye, Cana'ya, Kewell ya da Neill'e yapmayı. Yemeeeezzz. Dün Pino'ya gol kaçırdığı için artislik yapıyorsun ama adama sorarlar 90 dk sahada ne yaptın diye. Tek olumlu hareketi yok sahada. 

Ayhan ile ilgili Galatasarasay Sözlük'te çok güzel bir söz var Jalanhet'in yazdığı:


"Galatasaray'da bariz bir hiyerarşi olduğunun kanıtıdır. ona buna çemkirme hakkı nasıl oluyorsa elindedir bu adamın. Maç içinde ayağına gelen topların çoğunu geriye oynamak, ileriye dikine oynamayı nadiren denemek, denediğinde de topu genelde rakibe vermek, kendini fazla zorlamadan ortalama performanslar göstermek dışında yaptığı hiçbir iş olmamasına karşın istediği takım arkadaşına hakaretvari bağırıp çağırabilir hah?? Vay be..



''hiyerarşi tabi lan. adam kaptan oğlum.'' debenilir aslında. fakat kaptanlık bu değildir. Gol kaçıran takım arkadaşını uyarmaktır, eleştirmektir tabi.. Ama gözü dönmüşcesine hönkürmek değil. Önce düzgün olacaksın kaptansan..



Kendimi Hakan Balta ya da Pino'nun yerine koyduğumda verdikleri tepkiyi az bile buluyorum. O çıldırmış Ayhan bakışları karşısında sakin olmayı becerecek insan sinirlerini aldırmıştır. Zira sinirlendirmeyi başardığı adamlar da Pino ve Hakan Balta gibi soğukkanlılığıyla tanınan adamlar. Misal Hakan Balta'ya naber lan it desem ensesine vursam Kayseri maçındaki gibi sinirlenemez. *

Bravo Ayhan Akman. Kaptan Ayhan Akman gerçekten tebrikler.. sadece takım arkadaşlarını değil taraftarını da çileden çıkardığın için tebrikler.."



Ayhan'ın oynadığı her maç Galatasaray'ın geleceğinden 1 günü daha kaybettiği demektir. Ayhan kadar Cumhur veya Musa şans bulmuş olsalardı sezon başından beri gelecek için biraz daha umutlarımız artacaktı. Ayhan'ın bu saatten sonra kendini geliştirmesi imkansız. Ancak Musa ve Cumhur kendilerini geliştirmeye o kadar müsaitler ki. Devre arasında Hagi'nin artık bu 2 genci yavaştan takıma monte etmesi gerekiyor. Bizi Ayhan'ı izleme eziyetinden kurtarması gerekiyor. 


Birkaç sezon önce Necati ve Hasan Şaş saha içinde birbirlerine giriyorlardı neredeyse. Bu sezon ise Ayhan'ın vukuatları. Korkuyorum bir gün saha da Keiron Dyer ve Lee Bowyer'ın kavgası gibi bizim oyuncularımızda kendi aralarında bir kavga yaşayacak diye. Eskiden Galatasaray'da kol kırılır yen içinde kalırdı. Geleneklerimiz vardı. Böyle şeylere asla izin verilmezdi. Hey gidi günler hey...

2 yorum:

  1. elimden gelse bu ayhan ın elinden futbol lisansını alırım futbol oynamasın bir daha die :D yada barcelona orta sahasıyla ortada sıçan oynatacan buna orta saha nasıl oluomuş görsün die :D:D

    YanıtlaSil
  2. 2 fikirde uygulanabilir. 2'side Galatasaray için çok hayırlı olur :) Ya en çokta uyuz olduğum nokta gücünün yettiğini artislik yapması

    YanıtlaSil