15 Aralık 2010 Çarşamba

Yeteneğine İhanet Edenler / Valeri Bojinov


Tam adı Valeri Emilov Bozhinov. 15.02.1986 doğumlu ve henüz 24 yaşında. Ama futbolu takip edenler için onun adını duymak sanki futbol hayatının sonlarına gelmiş birini duymakla eşdeğerdir.


Ne Berbatov ne de Petrov Bulgaristan'ın en büyük gelecek vaadeden ismiydi Bojinov. Birçokları onun Bulgaristan'da keşfedildiğini düşünür ancak o ne Bulgaristan'da ne de İtalya'da keşfedilmedi. Malta'da yapılan çocuklar turnuvasında Lecce Scoutları tarafından keşfedildi.

Dönemin Lecce teknik direktörü eski Fenerbahçeli Zdenek Zeman'a iletilen raporlar sonrasında 1999 yılında henüz 13 yaşındayken Lecce alt yapısına alındı. Ancak gerek fiziği gerekse yeteneği ile farklı bir yerdeydi. Nitekim A takıma yükselmesi de çok uzun sürmedi. 2 yıllık alt yapı eğitiminden sonra 15 yaşında A takımla antremanlara çıkmaya başladı ve aynı sezon yani 2001-2002 sezonun son haftalarına doğru 2 maçta kendisine forma verildi. 15 yaşında tarihe geçti. Seria A tarihinin en genç futbolcusu ünvanını aldı.

Sonrasında ise Lecce'de sürekli olarak forma giyerek daha çocuk sayılacak yaşta takımın en önemli oyuncularından birisi oldu. 3 sezon oynadığı Lecce'de 65 maçta 24 gol attı.

2005 yılında henüz 19 yaşındayken 13 milyon Euro + Jaime Andres Valdes karşılığında Fiorentina'ya transfer oldu. Fiorentina'ya transferinden sonra ağır bir sakatlık geçirdi ancak sonrasında çabuk toparladı ve toplamda 36 maça çıkıp 12 gol attı. Aslında fena bir rakam değildi 19 yaşında bir oyuncu için ancak yaşadığı sakatlıklar ve  Fiorentina'nın ısrarla Juventus'tan Mutu'yu istemesi ile bir anda kendisini kiralık olarak Seria B'de Juventus'ta buldu. 

Juventus'un tekrar Seria A'ya dönme uğraşları içerisinde çok fazla forma şansı bulamadı. Bulduğu şanslarıda iyi  değerlendiremedi aslında. Ligde 18 maçta 5 gol toplamda ise 20 maçta 8 gol atmıştı. Sezon sonunda süpriz bir şekilde Manchester City'nin kendisini istemesiyle Premier Lig'e transferi gerçekleşti.

Hem Manchester City'e transferi hemde kendisi için ödenen bonservis gerçekten süprizdi. Seria B'de geçen bir sezondan sonra hemde vasat bir sezondan sonra kendisi için ödenen 8,5 milyon Euro bonservis gerçekten büyük bir süprizdi.

Ancak müzmin sakatlığı oradada başına bela oldu. Transfer olduğu her kulüpte yaşadığı gibi ağır bir sakatlık yaşadı. Hatta yaşadığı sakatlıkların en ağırıydı Manchester City'deki. Aston Villa maçı öncesinde ısınırken aşil tendonundan sakatlandı ve 6 ay futbol topuna dokunamadı bile. Tekrar sahalara döndüğünde ise eski Bojinov'dan eser yoktu. 2 sezon kaldığı Manchester City'de sadece 11 maça çıktı ve 1 gol attı. 


2009-2010 sezonunun başında Parma'ya kiralık olarak gönderildi. Tekrar İtalya'ya dönmesi birazcıkda olsa kendini bulmasını sağladı. 30 lig maçına çıktı ki 2 sezondaki 11 maç ile kıyasladığımızda gerçekten çok iyi bir rakam ve bunun yanında da 8 gole imza attı. Artık toparlanmıştı ve Parma'da Bojinov'u kaybetmek istemedi ve sezon başında City'den bonservisini 4,5 milyon Euro'ya aldı. Bu sezonda takımın bankolarından birisi yine.

Parma'da geçirdiği 1.5 sezonda büyük bir sakatlık yaşamamış olması artık o sakatlık belasının izlerini yavaş yavaş üzerinden attığını gösteriyor. Ya da en basitinden ben kendi adıma öyle umuyorum. 

Kendisi için Bulgarların Rooney'i de denir. Rooney gibi biraz kısa ama rugby oyuncuları gibi güçlü bir fiziği vardır. Aslında fiziğine baktığımız zaman yaşadığı sakatlıklarla ters orantılı olarak çok güçlü bir oyuncu. İkili mücadelelerde kolay kolay yıkılmayan bir isim. Tekniği ve oyunu okuması ile her maçta fark yaratması beklenen bir oyuncu. Bu sezon Giovinco ile iyi bir ikili oldular. Ancak yine de önlerinde bitirici bir forvet olmamasının eksikliğini yaşıyorlar. Crespo yaşı itibari ile bu işi yapabilecek bir isim değil. Bojinov'da serbest oyuncu gibi oynadığı için gol bölgelerinde pek fazla görünmüyor. Daha çok açık olarak oynuyor. Belkide en uç noktada oynaması onun açısından daha iyi olacak ama şu an için sürekli oynaması en hayırlısı galiba kendisi adına.

34 kezde Bulgaristan Milli Takım formasını giydi ve 7 gol attı ülkesi adına. Milli takımda ilk golünüde 2004 yılında henüz 18 yaşındayken hazırlık maçında İrlanda'ya karşı attı.

Geçen sezonun başında Parma'ya kiralanmadan önce adı Galatasaray ile de anılmış hatta Haldun Üstünel'in kendisi ile de çoktan anlaştığı haberleri çıkmıştı.

En baştada dediğim gibi 24 yaşında olmasına rağmen futbol piyasasına çok erken çıkması ve yaşadıkları ile futbolunun sonlarına gelmiş bir isim hissi uyandırıyor insanda. Gerçekten büyük bir yetenek olmasına rağmen gerek yaşadığı sakatlıklar gerekse yanlış takım tercihleri ile dibe vurmuş ancak yaşı çok genç olduğu için toparlanma şansı olan hatta toparlanma evresinde olan bir isim. Ancak o da yeteneklerine ihanet eden bir isim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder