6 Ekim 2010 Çarşamba

Altın Madeni Altyapımız (!)


Resimdeki arkadaşı tanıyoruz değil mi hepimiz. Nasıl hatırlamayız ki bir zamanlar en çok umut bağladığımız, geleceğin yıldızı dediğimiz adam. Cafercan Aksu. Dün akşam Güntekin Onay'ı dinlerken aklıma böyle bir yazı yazmak geldi. Manchester United'e gelen oyuncuların gelişimlerinden bahsetti. 


Neyse dağıtmayalım konuyu. Cafercan Aksu gerek alt yapımızın gerekse genç milli takımların en parlak yıldızlarından birisiydi. Ve şu anda Türkiye'nin tartışmasız en iyi futbolcusu olan Arda'nın esamesi okunmuyordu onun yanında. 98 kez ile genç milli takımlarda en çok oynayan futbolcu. Hagi zamanın kurtarıcı olarak Hakan Şükür'ün yerine oyuna sürülmesi ve o maçta varlık gösterememesi ile kafada bitmişti Cafercan. O dönemde Fenerbahçe'nin kendisi ile ilgililendiği haberleri çıkmış bunun üzerine apar topar 5 yıllık sözleşme yenilenmişti kendisiyle. Daha sonra ise her transfer döneminde başka bir kulübe kiralandı. Hiç bir hoca kendisinden faydalanmayı düşünmedi. İnanılmaz yetenekliydi ama mutlaka ondada kusur var. Özelliklede 98 kez genç milli olmuş bir oyuncunun hala kendisini gösterememesinden kabahatin büyüğü onda demektir. Ama özellikle son yıllarda da şöyle bir durum var. Son dönemlerdeki bir çok teknik direktör alt yapıdan yararlanmaya çalışmadı. Fatih Terim'in 2. döneminde Sabri, Uğur takımda oynamaya başladılar. Ferhat, Arda, Zafer, Cafercan takımla birlikte kamplara katıldılar. Daha sonra gelen Hagi ve Gerets zamanlarında ise Ferhat, Arda ve Zafer zaman zaman şans buldular hatta bunlara Oğuz'u da ekleyebiliriz. Ama kendisini kanıtlayabilen sadece 2 isim vardı. Uğur ve Arda. Alt yapının en büyük yıldızı Cafercan ise hiçbir zaman tercihler arasında yer almadı. Onunda alt yapıdan çıkar her oyuncu gibi sorunu fizik ve zihinseldi. En son yaz döneminde adı Konyaspor ile anılmış nihayet Süper Lig'de de izleyebileceğiz diye düşünürken anlaşma olmamıştı.

Neden alt yapıdan çıkan her oyuncu fiziksel anlamda yetersiz, mental anlamda sorunlar yaşıyor. Bunu çözmeye hiç bir zaman çalışmamıştı yönetim taa ki Tugay gelene kadar. 

Tugay gerçekten bu takım için bir şans. İngiltere'de 8 yılını geçirmiş olması ile orada edindiği tecrübelerini alt yapıya uygulamaya çalışıyor. Alt yapıda oynayanlar artık sadece maç kazanmak, kupa kazanmak için değil gelecek için hazırlanıyorlar. Yabancı dil eğitiminden tutunda maç sistemlerine kadar herşeyi öğretilmeye çalışılıyor onlara. Arda'nın 4-4-2'yi milli takımda öğrendim demesi aslında alt yapımızın bir maden değil içler acısı durumunu gösteriyordu ve yönetim Tugay hamlesi ile büyük bir adım atmıştı sorunun çözümünde. Peki bu yeterlimi? Elbette değil. Yıllardır isimleri hep geleceğin yıldızı olarak anılan Erkan Ferin, İrfan Başaran, Zafer Şakar, Cafercan Aksu, Oğuz Sabankay, Özgürcan Özcan, Anıl Karaer, Semih Kaya bu takımda oynayamıyorsa yeterli değildir. Tabi ki alt yapıdan çıkan her oyuncu A takımda oynayacak diye bir şey söz konusu değil ama bu oyuncuların hiçbirinin şu anda Anadolu takımlarında bile adından söz ettiremiyor olması ve şu an alt yapıda oynayan oyunlarından bunların yolundan gitmemesi için önlemlerde almak gerek. Biraz önce bahsettiğimiz oyuncular içinde en büyükleri Zafer Şakar ki o da 25 yaşına daha girmedi. Elbette bir çoğu henüz patlama yapabilecek yaşta ama bende dahil büyük bir çoğunluk artık buna ihtimal vermiyor. Bank Asya'da gol krallığından 2. olmuş bir Özgürcan bile bugün Süper Lig'in vasat takımlarında oynayamıyor varın gerisini siz düşünün.

Gelelim alt yapımızın bu dönemine. 

Bu döneminde en büyük gelecek vaadende ismi şüphesiz Emre Çolak (bizisevenleriuzmeyelim ile ikiz gibiler) Ama onunda fiziksel açıdan ne kadar yetersiz olduğunu söylemek heralde boşuna konuşmaktan öteye gitmez. Aklım almıyor acaba bu çocuk hiç mi fitness çalışmıyor, güç antremanı yapmıyor acaba. Yanından birisi geçse rüzgarından düşecek neredeyse. Keza Aydın, Cumhur, Serdar Eylik, Cem Sultan gibi isimlerde de fiziksel açıdan büyük sorunlar var. Alt yapı hocalarının aşması gereken en büyük sorunlardan biriside bu. Günümüz futbolu içinde gücün büyük önemi var.

Dün Güntekin Onay Manchester United'de ki oyuncu gelişimlerinden bahsederken düşünmeden edemedim bizim alt yapımızı. Cristiano Ronaldo, Wayne Rooney, Nani, Valencia ve hatta 37 yaşındaki Giggs. Fiziksel anlamda nasıl bu kadar üst düzeye erişebiliyorlar hatta 37 yaşındaki Giggs bile hala fiziksel anlamda Premier Lig'i çok rahat kaldırabiliyor. Ronaldo'nun Manchester'a geldiği zamanı bir hatırlayın. Bir şu resimdeki haline bakın birde şimdiki halini düşünün. Fiziksel anlamda inanılmaz bir gelişim var. Sadece Ronaldo'da mı peki Rooney'e düşünün. Geldiğinde ki haliyle şimdi ki halini kıyaslayın. Resmen bir aygır oldu Rooney ve dünyanın en güçlü futbolcularından birisi. İkisini örnek verdim geldiklerinde ikisininde yaşı küçüktü ama göstedikleri gelişim çok büyük. Demek istediğim yönetimde bu sorunun üzerine gidip çözüm yollarını araştırabilir. Dünyada bunun örnekleri o kadar fazla ki. Benzer bir sistemi alıp alt yapıya uygulamak çok da zor olmasa gerek. 

Alt yapıdan çıkar her genç oyuncuda aynı problemleri yaşamak taraftarın alt yapı ile ilgili beklentisini her geçen gün biraz daha aşağılara çekiyor. Yetenek olarak çok üst düzeydede olabilirler ama bu iş sadece yetenek ile olmuyor malesef. O madeni işlemek ve mücevhere çevirmek gerekiyor tıpkı bu ikisi gibi... 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder