8 Eylül 2010 Çarşamba

Zor Oldu Ama Güzel Oldu


Basketboldan sonra futbolda da yolumuza nağmalup devam ediyoruz. Belçika Almanya ile birlikte gruptaki 2 rakibimizden biriydi. Beklediğimizdende zor geçti maç. Belçika'nın bizi zorlayacağı kesindi ama bu kadarınıda ben beklemiyordum özelliklede 10 kişi kaldıktan sonraki paniğimiz dahada zor durumlara sokabilirdi bizi.


Önce Belçika'ya bakalım. Gerçektende birkaç sene içinde Avrupa'nın dev takımlarından biri olacak potansiyeli var. Birkaç oyuncudan bahsedelim kısaca.

Kalecileri Bailly Mönchengladbach'da oynuyor. 2-3 sezon önce transfer gündemimizdeydi ama o sezon 1985 doğumlu bu genç kaleci yerine De Sanctis'i kiralamıştık. Aslında 3 sezondur yerinde sayması potansiyeli hakkında soru işaretleri oluştursada henüz 25 yaşında olması gelecek için önemli. Ama şunu söylemeden geçmiyelim bizim 3. kalecimiz Sinan Türkiye değilde Belçika'ı seçmiş olsaydı dünkü maçta karşımızda Sinan olurdu.

Defans hatları ise gerçekten çok sağlam ve sert. Van Buyten Bayern'de, Kompany Manchester City'de, Vermaelen  ise Arsenal'de oynuyor. Van Buyten'in attığı gollere çok fazla şaşmamak gerek aslında. Bayern ve Milli Takımda bu gollerden bolca atıyor zaten. Kompany'nin atılmasınada çok fazla şaşırmadım çünkü agresif oynuyor aynı Emre gibi çok çabuk sinirlenen bi oyuncu. Vermaelen ise Wenger ile kendini geliştirmeyi sürdürüyor. Alderweireld ise 1-2 sene içinde Premier Lig'in yolunu tutar. Bu defans hattı ve önlerindeki oyuncularla bu takım dahada iyi olacak.

Orta sahada Simons yıllardır oynadığı PSV'den ayrılıp Nürnberg'e gitti. Artık futbolunun son baharında ama hala mücadele gücü had safhada. Ama bunun en büyük etkenlerinden biriside yanında oynayan Fellaini. 2008 yılında Mehmet Topal'ı alamayan Everton Standart Liege'den Fellaini'yi aldı. Ama gösterdiği gelişim gerçekten çok iyi. Hem Everton hemde Milli Takımda vazgeçilmez oldu ve daha yaşı 23. Vertonghen ise bu maçta ön libero oynamasına rağmen defanstada oynayabiliyor ve ben bu transfer döneminde Ajax'tan ayrılır diye düşünmüştüm ama bu sezonda yine Ajax'ta. Gillet ise Hazard'ın sakat olması nedeniyle ilk 11'de başladı. Bu takımdada banko oynayamaz bence her zaman bir alternatif olur. Sonradan giren Witsel, oynamayan Defour gibi isimleride unutmamak gerek orta sahada.

Hücum hattında ise Hazard'ın olmaması dün gerçekten büyük avantajdı bizim için. Dembele aynı bizim Kazım gibi hiç bir zaman yeteneğine inanmadığım ve bana göre sıradan bir oyuncu. Bu sezon Fulham'da neler yapacağını görecez. Lukaku ise dün çok fazla birşey yapamadı ama gerçekten inanılmaz bir oyuncu. Henüz 17 yaşında. Bu sezon Chelsea ve Madrid onu çok istedi ama babası onun transferini engelledi. Aslında gelişimini tamamlaması içinde doğrusu buydu. 17 yaşında birisi için geçen sezon atılan 15 gol gerçektende göz kamaştırıcı.

İşte böylesi potansiyeli yüksek bir takım Belçika. Ama bugünkü halleriyle bize henüz rakip olacak çapta değiller.

Gelelim bize. Kendi sahamızda oynadığımız bir maçta hangi akla hizmet forvetsiz çıkarız bunu aklım almıyor işte. Zaten ilk yarıda hiçbir varlık gösteremememizin sebebide bu. Orta sahada Selçuk, Aurelio ile anca savunma yaptık. Bir şeyi çok merak ediyorum Nuri Şahin'in bu takımda oynayabilmesi için ne yapması gerekiyor. Selçuk ondan dahamı iyi futbolcu ki Nuri değilde o oynuyor anlamıyorum. İlk yarıda yediğimiz gol ise Belçika'nın standart gollerinden birisi. Zaten çok uzun bir takım ve Van Buyten bu işleri çok iyi yapıyor.

İkinci yarıya ise Semih değişikliği ile başlamak doğruydu. Gerçek bir forvet ile oynayınca takımda rahatladı. 2. yarının hemen başında golü bulmamız bizi sıkıntıdan kurtardı. Eğer gol biraz gecikseydi takım paniklemeye başlayacaktı. Kompany'nin atılması ile zaten bu maçın bizim olduğu tescillendi. Kırmızı karttan 2 dk sonra 2-1 bulduk ve artık 3'e 4'e gidecek maç diye düşünürken Onur'un hatası ile 2-2'ye geldi maç bir anda. Onur'u eleştiripte kimse Volkan propangasıda yapmasın. Volkan bu gollerden senede ortalama 5-6 defa yiyor. Zaten kaleye kim geçse bu hataları yapıyor. Rüştü, Volkan, Onur farketmiyor. Sabri'yi gördükçe şaşıyorum bu adam nasıl 1 aydır sakat diye. Solda ise İsmail çok iyi oynadı gerek hücumda gerek savunmada. Geleceği çok parlak bir oyuncu ben çok beğeniyorum onu ama şanssızlığı futbolunun son baharında İbrahim Üzülmez'in zirve yapması.


Arda ve Hamit'e ise ayrıca bir paragraf açmak gerek. Gerçekten muhteşemdiler. Arda işte sol kanatta oynadığı zaman içerilere girmediğinde çok daha etkili. Galatasaray'da da Misi'nin gelmesi ile sol kanatta asıl yerinde oynayacak. Milli takımda tüm yük onda olmadığı için gerçekten çok başka oynuyor Arda. işte bu Arda'yı izlemek gerçekten zevk. Hamit için ise çok fazla bir söze gerek yok o bu takımın en iyilerinden ve vazgeçilmezlerinden. Bu sene sözleşmeside bitiyor Türk Telekom Arena'da onu görmek gerçekten harika olur.


2'de 2 yaparak ve 2 rakibimizden biri olan Belçika'ya 6 puan fark atmak gerçekten çok iyi oldu. Sırada Almanya var. İşte gruptaki en zevkli maçlar Almanya ile oynadıklarımız olacak. 8 Ekimde inşallah dün yaptığımız hataları yapmaz ve Almanya maçlarındanda alnımızın akıyla çıkarız. Ama takır takır top oynayan Almanya'ya karşı işimiz kolay değil bu da bir gerçek.

Bugünde 12 Dev Adam sahneye çıkıyor. Slovenya'yı da geçeceğimizi düşünüyorum. Onlarında Allah yardımcıları olsun..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder