29 Eylül 2010 Çarşamba

-Brezilya Dizisi- V1


Aslında bu yazıya en uygun resim Elano'nun yedek kulübesinde tek başına oturduğu resimdi ama o resmi son günlerde o kadar çok gördüm ki gıcık olmaya başladım o resime. Bu resimde oldum olası hep hoşuma gitmiştir bari gider ayak bu resmi kullanayım dedim. Görünen o ki bir Brezilya dizisinin daha sonuna gelmek üzereyiz.
 
Son 15 yılda hemen hemen her sene Brezilyalılar geldi Galatasaray'a. Benim hatırladığım 14 tane isim var gelip geçen. Bazıları var Galatasaray tarihinde çok önemli yer tutar ve taraftar asla unutmaz ama bazıları var adını bile anmak sinir katsayımızı yükseltmeye yeter.

Önce tarihimize adını altın harflerle yazdıranlar, unutulmazlar:

Claudio Taffarel

Onu anlatmaya kelimeler yetermi. Brezilya tarihinin gelmiş geçmiş en iyi kalecisi. 2000 UEFA Kupası Finalindeki "tanrının eli" o. Fathi Terim'in Mehmet Bölükbaşı, Volkan Kilimci gibi yerli kaleci denemelerinin tutmayacağı anlaşılınca Fransa 98'den sonra Tafi katıldı kadroya. İnanamamıştım onu Galatasaray formasıyla görünce. Kısa bir süre önce Dünya Kupasında izlemiştim kendisini. 3 sezon oynadı Galatasaray'da 2 şampiyonluğun yanında UEFA ve Süper Kupayı kazandı. Özellikle her maçtan sonra çok güzaaeelll demesi unutulurmu. Bir dönem kaleci antrenörlüğüde yaptı yanlış hatırlamıyorsam 1 sezon sonrasıda ise tekrar ülkesine döndü. UEFA Kupası Finalini her izlediğimde Henry'nin kafa vuruşunu çizgiden çıkarışını tekrar tekrar izlerim hep. İşte senin gibisi unutulmaz be Tafi.


De Oliveira Capone

Arka direk Capone. 1999 yılında Juventude'den Fakyel'e alternatif olarak alındı. Gerek sağ bekte gerekse zaman zaman stoperde sakin ve garanti oyunuyla beğenimizi kazandı. Ama onu unutulmaz yapan ise duran toplardan attığı gollerdi. UEFA'ya kaldığımız maçta Milan'a, çeyrek finalde Mallorca'ya, yarı finalde Leeds'e attığı goller unutulmaz. Tabi birde Monaco'ya attığı gol vardı 3-2 kazandığımız maçta son dk'larda atmıştı golü. Ağzı var dili yok sessiz sakin bir adamdı. Birde Roma maçı vardı deplasmanda kavga çıkan maç. Unutamadığım bir sahne daha var ki o da soyunma odasının merdivenlerinde Capone'nin jop yiyipte orada kıvrandığıdır. Galatasaray'dan ayrıldıktan sonra Kocaelispor'da oynadı ve daha sonrada ülkesine döndü. O da unutulmaz.

Mario Jardel

Süper Mario Jardel. Hakan'ın İnter'e transfer olmasından sonra Cem Uzan'ın da sponsorluğu ile transfer edildi. Sanırım 16 milyon civarı bir bonservis ödenmişti kendine. Takım bir türlü onu benimseyemedi özellikle Emre ve Okan. Ama o herşeye rağmen attığı gollerle unutulmazlar arasına girdi. 4 yıllık sözleşme imzalamıştı o dönem. Eğer o sözleşmeyi tamamlayabilmiş olsaydı eminim Türkiye'nin en çok gol atan yabancı futbolcusu olurdu. Glaskow ve Milan maçlarında gelişine attığı goller ve Real Madrid maçlarındaki golleriyle hiç bir zaman unutulmayacak. Bizden sonra gittiği Sporting'de 30 maçta attığı 42 golle Altın ayakkabı aldı. Bu onun 2. altın ayakkabısıydı. Pornocu eşi Karen Jardel'in bitmesinin en büyük sebeplerinden birisidir. Türkiye'de de özellikle Fenevliler bunu çok dile getirmişti. Ama onunla aynı dönemde Fenerbahçe'de oynayan Lazetic'in pornocu karısından Galatasaray taraftarı hiç bahsetmemiştir. Bu da birnevi büyüklüktür. Unutulmazlar arasındasın Jardel.

Daha bir çok Brezilyalı oyuncu gelip geçti. Bu 3 oyuncu kadar değil ama zaman zaman faydası dokunan oyuncularda var. Ama bu 3 oyuncu ile aynı listede olacak kadar katkıları olmadı takıma. O yüzden onları da diğer yazımızda unutulması gerekenlerde yazacağız.

Saygılarımla...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder