30 Kasım 2010 Salı

Yolun Açık Olsun Elano Blumer



Güle güle Elano Blumer. İmzayı attığı günden beri beklentiler kendisinden çok yüksekti. Geçen sezon her ne kadar eleştirilirse eleştirilsin onun koca bir sezonu yanlış yerde oynayarak bitirdiğini görmemek için kör olmak gerekirdi. O pozisyonda yapacakları sınırlıydı. Dünya Kupası'nda Brezilya'da yıldızı parlayan tek oyuncuydu torpilli olmadığını gösterdi. Yönetim koca bir yaz onu satmaya çalıştı ama beceremedi. Ve yaz sezonunda satacakları paranın çeyreğine sattılar belkide Elano'yu. Elano gibi bir oyuncuyu kullanamamak Türk futbolunun acizliğidir. Benim anlamadığım ise Arda zaten sakat, Misimovic kadro dışı bırakılmış, takımın liderliği Elano'ya verilmiş, adamda son haftalarda form tutmuş. Bu kötü takımda göze batan 1-2 isimden birisi. Aslında bu kelimelerin sonunda hangi akla hizmet satarsınız demem gerekirdi ama Adnan Polat yönetiminin transfer politikası bu işte. Keita'da da aynısı yapılmadı mı? Bir tutmuyorum ikisini tabi ki ama Elano'da tam form tutmaya başlamışken, takım zaten oynatacak oyuncu bulmakta zorlanırken bir de Elano'nun gitmesi... Hagi'nin gelir gelmez Elano ile konuşması onun planlarında ne kadar önemli yer tuttuğunun göstergesiydi. Benim şimdi en merak ettiğim nokta bu transferde Hagi'nin onayı varmı. 

Yolun açık olsun Elano. Yine pişman olacağız ama... Koskoca bir ama...

26 Kasım 2010 Cuma

Ömer Toprak


Bugün haberlerde görünce gerçekten çok sevindim. Hiddink ve Oğuz Çetin Hannover 96-Freiburg maçına Ömer Toprak'ı izlemeye gideceklermiş. Mehmet Ekici'den sonra Ömer Toprak'ın da Milli Takıma kazandırılması gerçekten çok önemli. Çünkü bu takımın Servet ile bir yere varacağı yok. 

22 Kasım 2010 Pazartesi

Yok Daha Neler



Bugünün manşetleri süsleyen haberi Liverpool'un Emre Belözoğlu için devre arasında yapacağı teklifti. Bu sezon Liverpool'un çektiği sıkıntılar malum. Son olarak buna birde Gerrard'ın milli takımdan sakat dönmesi eklenince Liverpool için işler daha da zora girdi. Bunuda fırsat bilenler yapıştırmış hemen manşete haberi; Dünya devi Emre için geliyor diye :)

Emre'yi günahım kadar sevmem ama onun gibi orta saha oyuncusuda Türkiye'de yok. O olmadığı zaman Fenerbahçe'nin ne kadar zorlandığı ortada. Her sene ortalama 3 ay oynamayan Emre'nin alternatifleri allahtan Milli Takımda mevcut artık. Ama her ne kadar iyi oyuncu olursa olsun Emre devamlılığı olan bir oyuncu değil ve asla da 7 milyon euro+ Fabio Aurelio edecek bir oyuncuda değil. Aurelio ile kafa kafaya takas deseler hadi birazcık anlarım ama böylede uçulmaz ki. Hem haberin tamamiyle uydurma olmasının nedeni Four Four Two'nun Almanya versiyonundan olması. Çünkü bizdeki Türk versiyonu gibi Almanya versiyonu yok Four Four Two'nun. Almanya versiyonunu geçtim sitesinde bile böyle bir haber yok. Zaten orta sahasında Gerrard, Maxi Rodriguez, Lucas Leiva, Poulsen, Joe Cole, Raul Meireles varken bu takım Emre'yi almaz. Alacaksa genç gelecek vaadeden bir adam alırlar tıpkı Shelvey gibi.

Haberi kim niye yaptırdı bilinmez ama gerçekten yılın asparagası olacak nitelikte bir haber olduğu ortada... 

19 Kasım 2010 Cuma

Misimovic Açıklaması



"Oyuncumuz Zvjezdan Misimovic’in kulübümüzün arzuladığı performans taleplerine karşı, tamamen olumsuz davranışlarından; antrenman ve maçlarda sergilediği tavırlar, azimli çalışmaması, konsantrasyon eksikliği, dikkatsizliği ve teknik-taktik disiplinsizliğinden dolayı; A Takım kadrosunun dışında bırakılmasına karar verilmiştir."

Hagi Misimovic'in neden kadro dışı bırakıldığını bu şekilde açıklamış. Kesinlikle kararına saygılıyız arkasındayız. Ama bu iş burada bitmemeli. Devamınıda bekliyoruz Hagi.

18 Kasım 2010 Perşembe

Misimovic Kadro Dışı


Ve Hagi bekleneni yaptı takıma neşteri vurdu.  Ama açıkçası ben bu ismin Misimovic'i olacağını tahmin etmiyordum. Çünkü Misimovic'e sıra gelene kadar 6-7 tane oyuncu var daha. Hagi'nin kiralık istemiyorum açıklamasında açıkçası herkes gibi bende İnsua ve Misi arasında kalmıştım. Anlaşıldı ki Misi'ymiş. 

Çok saçma ve enteresan bir sözleşmesi var Misimovic'in. 1-2 milyon dolar arası bir para ödendi ve Mayıs ayında  bonservisin geri kalanını ödemezse Galatasaray tekrar Wolfsburg'a dönecek. Böyle bir anlaşma, böyle bir yönetim zafiyeti ve böyle bir basiretsizlik olabilirmi. Misimovic ülkeye alışamazsa istenen futbolu oynamıyacak ve ülkesine dönecek. Gerçekten burada yönetimin zafiyeti açıkça belli.

Söylentiler bugün antremanda Hagi ile tartıştığı yönünde. Trabzon maçından sonra da bir tartışma olmuştu bugün antremanda ki de onun üzerine tuz biber ekti. Kadro dışı kalması Hagi ile tartışması ise anlarım, haa yok kötü performans, kalitesizlik vs gibi şeyler ise dediğim gibi Misimovic'e gelene kadar daha Servet, Mustafa Sarp, Ayhan, Ali Turan, Serdar Özkan, Gökhan Zan ve Hakan Balta var. Elbette ki daha önce de dediğimiz gibi Hagi'nin aldığı kararın arkasındayız. Ama madem Misimovic ile başladı bu olay devamı kesinlikle gelmeli sadece onunla sınırlı kalmamalı. 

Bu kararın neler getireceğini zaman gösterecek ama Hagi'nin devamını getirmesi gerekiyor.

Zamanla Olacak


Öncelikle maçın kadrosuna baktığımızda yeni olarak 3 oyuncu görüyoruz. Serdar, Burak ve Umut. Diğer 8 oyuncumuz yine geçen seferki kadroyla aynı. Ama yinede kadroda ki en belirgin özellik Servet dışında formayı hakeden giymiş, isimler değil. Servet son haftalardaki performansı ile banko oynamayı bırak kadroya bile seçilmemeliydi.

16 Kasım 2010 Salı

İsyan


Söyleyin nerede o eski günler
Nerede Taffareller Hagiler 
Sahada gezinen ruhsuz yürekler
100 yıllık kulübü rezil ettiler
Adnan Sezgin bu takım senin eserin
İş işten geçmeden bırakıp gidin
Yeter artık daha zarar vermeyin
BİZE ESKİ GALATASARAY'I VERİN

15 Kasım 2010 Pazartesi

Ameliyathaneye Bekleniyorsunuz


Prof. Dr. Gherghe Hagi çok acil ameliyathaneden bekleniyorsunuz. Hagi bile şu takıma bakmaya utanıyor. Ama ne sahadakiler ne de yönetimdekiler utanmıyorlar. 

Hagi dünkü basın toplantısında takımdaki herkese gereken mesajı verdi. Bugün bütün gün bir açıklama bekledim. Ama yönetimin yaptığı tek açıklama istifa yok. Zaten ne bekliyorduk ki.

14 Kasım 2010 Pazar

Herşeyi Değiştirmek İçin Buradayım


"Gerekli analizleri yapıp, neleri yapacağıma karar vereceğim. Bazı oyuncuların tavrıları normal değil. İsim vermiyorum ama sahadaki görüntü hoşuma gitmiyor. Ben buraya çalışmak için durumu bilerek geldim. Ve her şeyi değiştirmek için buradayım"

"Galatasaray'a ilk geldiğmde oyuncularla ilgili aniliz yapacağımı söylemiştim, bunu kesinlikle yapacağım. Belki bazı oyuncular ile ilgili çok çabuk bu kararı vereceğim, belki devre arasını bile beklemeyiz. Bazı futbolcular ile yollarımızı devre arasını beklemeden ayırabiliriz. Çünkü böyle gitmez. Ben Galatasaray'da elimde olan oyunculara adapte olmalıyım ve en iyisini çıkartmak zorundayım. Ama siz de görüyorsunuz ki bazı işler doğru değil. Dolayısıyla bu konuda bir şeyler yapmak zorundayım. Bazı oyuncular çok az verim veriyor, kim bizimle devam etmek isterse onunla devam ederiz."


Gözünü seveyim, kurban olayım Hagi kurtar bizi şu oyunculardan. Bunu yapsan yapsan sen yaparsın. Rijkaard'ın başını yediler, senide yiyecekler. Her kim olursa olsun kimsenin gözünün yaşına bakma. A2 takımıyla çıksak zaten bundan daha kötüsüde olamaz. Bu taraftar senin arkanda. Ne yönetime ne de futbolculara (birkaçı hariç) güveniyoruz. Sadece sana güveniyoruz. Bu takımı pisliklerden temizle. Bunu sadece sen yaparsın...


Çok Sevmek


"Birinin gitmesini istiyorsanız onu çok sevin, o kendiliğinden gider" diye çok güzel bir söz var. Acaba çok seviyor gibi yapsak giderlermi ki...

13 Kasım 2010 Cumartesi

Acı Yok Lucas


Acı yok Lucas acı yok :) Rocky serisi aklıma geldi fotoğrafı görünce, Rocky'nin Apollo Creed ile yapacağı maça hazırlanması gibi :) O değil de Neill'in fiziği kusursuz. Bir tane Türk futbolcuda şöyle fizik olmadı. Avrupa'da yetişenler hariç tabiki.

10 Kasım 2010 Çarşamba

Galatasaray 3-1 Denizlispor


Günün anlamıyla ilgili güzel bir pankart olmuş. Öncelikle maçın 11'lerine baktığımızda herkesin dikkatini çeken olayı Cana'nın Servet ile birlikte defansın göbeğinde oynayacak olması. Aslında buna benzer denemeleri daha önce Mehmet Topal zamanlarında da yapmıştık ama bugünkü çok farklıydı. Çünkü yedekler arasında Gökhan Zan ve Ali Turan'ın olmasıydı. Bu iki isimde defansın göbeğinde oynayabilen isimlerdi. Hagi onlara çok açık bir mesaj verdi: "Size güvenmiyorum". Ayrıca Cana'da oyunuyla Servet'e bir mesaj vardı ki o da; "Defansı senden daha iyi yaparım"dı.

Ruhun Şad Olsun


Fikrini atmak değil
Her gönle dikmek gerek
Bin türlü yermek değil
Aşkla büyütmek gerek...

9 Kasım 2010 Salı

4-2'ye İyi Alıştı Ankaragücü


Maçın 11'lerine baktığımız zaman Ankaragücü'nün ideale yakın bir 11'le çıktığını, Fenerbahçe'nin ise birazda zorunluluktan rotasyon yaptığını gördük. Aslında bu maçta genç oyuncuları oynatmasını bekliyordum Aykut Hoca'dan ama aklımdan geçen isim Gökay değil Okan'dı. Özgür Çek ve Vittek Ankaragücü'nün en önemli eksikleriydi bence ki özellikle Özgür'ü ilk yarıda çok aradılar.

Genç Futbolcu (!)



Genç futbolcumuz (!) Mustafa Sarp sakatlanmış 2 hafta oynayamayacakmış. Allah aşkına şu adama genç diyen zihniyeti çok merak ediyorum. Adam 30 yaşında zaten tipe baktınmıda genç olmadığını görmemek için kör olmak gerek.

Çok şükür bu adam sonunda sakatlık nedeniyle de olsa oynayamayacak ve yerine başka birisi oynayacak. Geçen sezon Bank Asya'nın en iyi genç oyuncusu seçilen Musa'yı görürüz yarın umarım takımda.

Buda haberin linki;


6 Kasım 2010 Cumartesi

Cevabı Çok Basit


Sizce neden Mustafa Sarp bu takımın oyuncusu olabilecek çapta değil?

İşte neden Mustafa Sarp'ın bir arpa boyu yol gidemediğinin ve gidemeyeceğinin ıspatı. Bu nasıl topa vurmaktır ya. Hem topa hemde seni izlediğimiz için bize işkence ediyorsun be Mustafa. Yanında ki arkadaşa bakta topa nasıl vurulurmuş öğren. Kewell'ın yaptığı her hareket farkını ortaya koyuyor. Şu topa vuruşa bir bakarmısınız ya...

Farklı Olmak Böyle Birşey


Kim der ki bu adam 32 yaşında. Takımda ki gençler eminim Kewell'ın yarısı kadar çalışmıyordur. Seviyoruz lan seni Kewell... 

Stay With Us Harry Kewell...

4 Kasım 2010 Perşembe

41 Kere Maşallah


Takımın üzerindeki kara bulutlar neredeyse tamamen dağıldı. Daha 3 hafta öncesine kadar yüzünden düşen bin parça Elano takımın neşesi haline geldi. Herkesle şakalaşmalar espriler. 2 sezondur ilk defa gördük Elano'yu böyle allah bozmasın. Peki sadece o mu?


Tabiki hayır. Takımda herkesin keyfi yerinde. Hele birde Trabzon'u da devirirsek değmeyin keyfine takımın. Hele yabancıları böyle neşeli görmek dahada önemli. Çünkü fark yaratacak isimler onlar. Neyse nazarımız falan değmesin allah bozmasın :)

3 Kasım 2010 Çarşamba

Çalışınca Oluyor Ama Çalışınca (!)

 


Gareth Bale Southampton'da oynarken çelimsiz ama çok yetenekli bir oyuncuydu. Resimdeki gibiydi yani. Ama 2007 yılında transfer olduğu Tottenham'da 3 sezonda gerek fiziksel gerekse oyun olarak gösterdiği gelişim inanılmaz. Çalışınca neler olduğu ortada.


Şimdi kendisini Barcelona istiyor. İnter'e karşı deplasmanda hat-trick yapabiliyor. Durdurulması çok güç bir oyuncu oldu. Nerden nereye geldiği ortada. Gerçekten çalışınca oluyor.


Emre Çolak'da çalıştıktan sonra kendini geliştirmemesi münkün değil. Ama yeter ki çalışsın. Yetenek desen var, özgüven desen var tek eksik çalışıp güçlenmek. Çünkü çalışınca olduğunun en büyük göstergesi bir üstteki resim...