17 Temmuz 2010 Cumartesi

Rakipler Belli, Gelecek ve Gidecekler Belirsiz


Galatasarayımızda gelenek yine devam ediyor bu senede. Kampta alt yapıdan çıkan gençlerin kafaları yine kazınmış takım keller topluluğu olmuş yine. Kalede Ufuk zaten saçı sürekli 3 numara geziyordu Emirhan ve Eray'ında saçlar kazınınca sadece kalede 3 tane kel oldu zaten :).

Hazırlıklar son sürat devam ediyor ama bir gelenek daha bu senede kendini gösteriyor. Hazırlık kampının 3. maçını oynayacağız yarın ama Cana'dan başka yabancı transfer yok ortada. Bir oyuncu için takımı ile sezon başı hazırlık kampına katılmak çok önemlidir. Ama bizde yabancılar genelde bunu pek yaşayamaz. En basitinden Elano geçen sene lig başladıktan sonra geldi ve takıma uyum sağlaması zaman aldı.

Yine bir çok isim gündemde ama gelen giden yok. Leo Franco bile hala takımda. Madem gitmek istemiyor 6+2+2 de tut elinde alternatif olsun. Zaten bir sezon kadroya giremeyince kendisi gitmek ister. Aslında bana göre takım Leo'dan kurtulabilse yapacak bir kaleci transferi ama kurtulamadılar. 8 senedir kaleci olamayan Aykut, bar bar dolaşan Ufuk ile bu sene de iş zor. Ufuk gerçekten bu takımın kalesini koruyabilecek ve mevcutlar içinde kalenin teslim edilmesi gereken tek adam ama toparlaması gerek kendini. O da geçen sene sezon başı hazırlık kampına katılamamış ve neticesinde kadroyada girememişti.

Defansta Servet yine çalışmak yerine konuşmaya devam ediyor ve gün gün geriye gidiyor. Bu ilerde dahada büyük sorunlar açacak takımın başına. Huzursuzluk çıkarmaya devam edecek Servet. Kesinlikle gitmesi gerek. Hakan Balta ve Ali Turan'ın defansın göbeğindede oynayabilmesi ve Gökhan Zan'ında alternatif olarak bulunması lig için fazlasıyla yeterli ama Avrupa için kesinlikle yetetsiz. Ben göbeğe bir tane transfer kesin bekliyorum ama.

Orta sahada ise 5 tane oyuncu oldu. Barış, Ayhan, Mustafa, Cana, Musa. Ama Cana dışında hiçbiri yeterli değil. Ayhan'ın artık bu takımda niyadı doldu hala niye gönderilmiyor anlamış değilim. Resmen futboldan soğuyorum Ayhan'ı izlerken. Geçen sene bir çok maçta dikkat ettim yanında oynayan Elano'ya çok müsait pozisyonlarda pas atmıyor. Top kaptırdığı zamanlarda asla topun peşinden koşmuyor. Bu bölgeye zaten bir tane transfer olacak ama Cana gibi bir savaşçı dahamı yoksa Elano gibi pas trafiğini yönlendirecek birisimi. Cana bu bölgeye cuk diye oturan bir transfer. Marseille ve Sunderland'da bu adamı hayranlıkla izledim hep. 23 yaşında Marseille tarihinin en genç kaptanıydı.Belli ki Elano Dünya Kupasından sonra sağ açıkta ve daha fazla sorumlukla oynayacak. Geçen sene ön libero oynadı çünkü pas yapabilecek kimse yoktu. Ama bu sene sakatlığı bir an önce atlatıp sezona hazır girerse Dünya Kupasındakinden bile iyi bir Elano izleyebiliriz. Tabi ki doğru yerde oynarsa. Emre Çolak'da bu sene  bu bölgede iyi bir alternatif olacak. Fiziki yönden her ne kadar çok yetersiz olsa bile bence iyi bir alternatif ve daha çok forma şansı bulacak bu sene. Arda'dan daha hızlı ve daha zeki. Kafası sürekli ilerde kim nerde bakarak oynuyor. Aklını kullanıyor ve sol ayağıda çok iyi. Rijkaard onun üzerinde çok duruyor. Bu desteğe o da çalışarak karşılık veriyor. Bu sezon kritik maçlarda çok fazla izlyeceğiz Emre'yi. (Bizim kuzenin ikizi gibi dahada bi sempatik geliyor o yüzden)



Kewell'ı Türk Telekom Arena'da izleyebilmek ise en çok istediğimiz şeydi. Ve Harry takımda kaldı. Duruşu ile bu takıma çok şey katan adam gibi bir adam Kewell. Bir röportajında alt yapıdan çıkan oyuncularımızı eleştirmişti. "Ben bu yaşımda bile antreman bittikten sonra fitness çalışırken genç oyuncular antreman biter bitmez tesislerden ayrılıyorlar. Bu şekilde iyi bir yere gelmeleri mümkün değil" diyordu Harry. Zaten bu yorum alt yapıdan çok büyük umutlarla çıkan oyuncuların neden biyerlere gelemediklerini açıklıyor.

Arda isi geçen sene kaptanlığı çok fazla kaldıramadı bence. Ama bu sene çok daha iyi bir Arda izleyeceğiz. Aslında bu takımda en zor iş Arda'nın. Çünkü bu takımda Kewell, Neill, Cana gibi liderlik vasfıyla donatılmış adamlar var. Neill ve Kewell Avusturalya'nın, Cana ise Arnavutluk'un kaptanı. Arda ise bu kaptanların kaptanı. İşi gerçekten kolay değil. Bir çok yerde Arda'dan kaptanlığın alınıp bu 3 oyuncunun kaptan olması gerektiği yazıyor. Geçen sene kaptan olmasaydı Arda bu isimlerin kaptan olması çok doğaldı. Adamlar doğuştan lider. Ve Arda bu kaptanların arkasında zirveye çıkabilirdi. Ama sen bu saatten sonra Arda'dan kaptanlığı alırsan Arda işte o zaman dibe vurur. Ama Arda bu sezon sonunda giderse kaptan bu isimlerden birisi olmalı. Bu sezon bu isimler ancak 2. ve 3. kaptan olmalıdır.

Forvette ise Baros var ise çok fazla sorun yoktur. Sorun Baros'un yokluğundadır. Geçen sene Kewell sakatlanana kadar elinden geleni fazlasıyla yaptı forvette ama o da sakatlandıktan sonra gol sorunu had safhaya çıktı. Geçen seneyi göz önünde bulundurup bu sezon 1 forvet daha alacaktır takım. Mehmet Batdal elbette iyi bir alternatif olacak hazırlık maçlarındada gösterdi bunu. Ama Avrupa'da başarı için 1 isim daha şart oraya.

Gelecek hafta en az 1 transfer daha açıklanacak ama bakalım bu hangisi olacak. Yönetimide anlamak gerek elbette ama artık biraz daha ellerini çabuk tutmaları gerek. Avrupa Ligi elemele maçları başladı artık. Transferleri bir an önce bitirip kampa getirmeleri gerek.

Rakip deyince OFK Beograd (Sırbistan) veya FC Torpedo Zhodino (Beyaz Rusya) rakibimiz olacak. Bu iki takımda bize asla rakip olamazlar ama yinede işi sıkı tutmak şart. Hangisi gelse farketmez ama öncelikle şu transferler gelsin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder