20 Kasım 2011 Pazar

Beşiktaş 0-0 Galatasaray | Çilingir Şart


Öncelikle maçın kadrolarına bakmak lazım. Beşiktaş beklenen 11 ile sahadaydı. Orta sahayı Ernst, Veli ve Aurelio ile tutan ve Simao, Quaresma, Almeida ile gol arayan bir Beşiktaş vardı. Galatasaray'da ise bir çok kişinin merak ettiği konu Semih oynarmı oynamazmıydı ama Ayhan'ın 11'de olması asıl bizi şaşırtandı. Bizim tanıdığımız İmparator gözünü kırpmadan Semih'i 11'e koyardı ki nitekimde öyle oldu ve iyi ki de bugün yine 11'deydi ancak ben Ayhan'ın 2.  yarıda oynayacağını düşünüyordum. Çünkü 2. yarıda yorulan Beşiktaş orta sahasına karşı top tutan bir Ayhan daha faydalı olurdu. 

Maça da aslında Galatasaray iyi başladı. İlk başta Engin'in ortasına Kazım'ın gelişine vuruşu, sonrasında Kazım'ın ortasına Engin'in vuramayışı. Koskoca ilk yarı Galatasaray için bundan ibaretti. 20. dk'dan sonra ise Beşiktaş ipleri eline aldı. Benim hatırladım 3 tane falan top çıkardı Muslera ama bir pozisyon var ki yukarıdaki fotoğrafta olan pozisyon maçın en kritik anı oydu işte. Hava topunu Semih alamadı, devamında Simao pası Quaresma'ya verdi çaprazdan vuruşunu Muslera çıkardı ve top Almeida'nın önüne düştü. O da yapması gerekeni yaptı topu boş kaleye yuvarladı. Daha doğrusu yuvarlayacaktı ki Semih öyle bir müdahale yaptı ki top direkten döndü ve Muslera aldı. İşte ilk yarıdaki kırılma anıydı bu.

İlk yarı adına en dikkat çekici nokta ise orta sahamızın çok çabuk oyundan düşmesiydi. Melo, Selçuk ve Ayhan üçlüsünü çok rahat geçti 20.dk'dan sonra Beşiktaş. Pozisyonların nedeni de buydu. Ama defansımızın gününde olması ve en önemlisi Muslera'nın gününde olması gol yememizi engelledi. Semih'in 3 maçtır üst üste oynuyor olması ve Ujfalusi ile uyumu Galatasarayımız adına büyük bir artı. Her geçen gün futbolu ile biraz daha büyüyor Semih. Tabi bunda Ujfalusi gibi bir isimle oynaması büyük avantaj ondan öğreneceği çok şey var. 

2. yarıya gelecek olursak ilk yarıya oranla daha iyi bir maç izledik. Karşılıklı pozisyonlar vardı. Ayhan çıkıp Sabri girince tam orta saha daha dinamik olacak pres gücü artacak derken Sabri oyuna girdikten birkaç dk sonra sakatlandı. Onun yerinede Riera oyuna girdi. Bu dk'ya kadar sol kanatta pekte bekleneni veremeyen Engin sol içe geçti ve Riera kanada geçti. Onun girmesiyle hücumda biraz daha etkili oldu Galatasaray. Kazım'ın kötü oynadığı bir maç olunca sağdan etkili gelemedik bir türlü. Ancak Riera oynadığı kısa sürede olumlu hamleler yaptı. Eboue nispeten hücuma katıldı ancak soldan Hakan Balta'nın sıfır desteği ile Riera kendi çabası ile birşeyler yapmaya çalıştı. Özellikle Melo'nun harika pasında ne yapacağını bilemedi Balta. Hakan gibi tecrübeli ve soğukkanlı bir oyuncunun böylesi bir pozisyonda bu kadar saçma bir hareket yapacağı hiç aklıma gelmezdi. En kötü ihtimal sol ayağıyla zımba gibi bir şut çıkarırdı ama saçmaladı resmen. Devamında Kazım'ın şutu defansa çarpıp kornere gitti ki en net pozisyonumuzdu 2. yarıda.

Beşiktaş açısından bakarsak kafalarını duvarlara vursalar sinirden yeridir. O kadar çok pozisyon harcadılar ki. Orta sahamız daha ilk yarıda oyundan düşmüştü. Üzerine bir de Melo'nun çıkması ile sadece Selçuk kaldı ve daha rahat geçtiler orta sahayı. 2. yarıda da hatırladığım 4 tane falan pozisyonu vardı Beşiktaş'ın ancak Muslera'yı bir türlü geçemediler. Özellikle Sivok'un kafa vuruşu ve son dk'da Riera'nın ters vuruşunda muhteşemdi Muslera. 

Maçın kısaca özeti buydu ancak Galatasaray adınada birşeyler söylemek gerekirse;
  • Hep söylüyoruz Galatasaray'ın en büyük eksiği yaratıcı bir oyuncunun olmaması diye. Engin'de durunca olmuyor işte pozisyona giremiyoruz. Kanatlarda da Kazım formsuz olunca iyice etkisiz kalıyoruz bir çözüm şart. Kısaca çilingir şart.
  • Hep golcü alınacak deniyor. Ee bilader sen pozisyona giremiyorsun ki. Senin asıl zorlandığın nokta bu. Higuain'i getirsen de aynı, Drogba'yı getirsen de aynı, Mario Gomez'i getirsen de aynı. Pozisyona girebilsek zaten Elmander de atar, Baros'ta atar golü. Ancak asıl sıkıntı pozisyona girebilmekte. Bu sıkıntıyı çözdükten sonra alınacaksa illa o zaman alınmalı golcü.
  • Kanatlarda Kazım ve Riera formsuzken yerine alternatifler üretmeliyiz. Özellikle Kazım'ın formsuzluğu bizi bariz etkiliyor. Sercan sağda denenebilir. Formsuzken ısrar etmektense kesik yemesi gerekiyor kendini toparlaması için. Bu maç için demiyorum ama bazı maçlarda bu tür sıkıntılar için alt yapı iyi bir çözüm olabilir. Mesela sağ için Benfica maçında harika oynayan Mertan, sol için Okan Derici olabilir.
  • Semih'i de allah nazarlardan saklasın. Sakatlık falan olmadığı sürece asla kesilmemeli. Ne Servet'ten ne de Gökhan'dan bir eksiği var. Hatta şunu söyleyeyim; Servet'ten daha hızlı, daha iyi mücadele ediyor ve en az onun kadar iyi hava toplarında, Gökhan gibi kırılgan değil ve mücadeleden hiç kaçmıyor. İkisinden de daha soğukkanlı ve topu şişirmiyor oyunu geriden kurabiliyor mutlaka pasla çıkıyor. Bu da Türk stoperlerde olmayan bir özellik.
  • İyi bir sol iç oyuncu ile hem Selçuk'tan hem de Melo'dan daha iyi verim alabiliriz. Ocak ayında eğer olurda Hamit bu takıma katılırsa işte orta sahamız o zaman tam anlamıyla olmuş olacak.
  • Muslera'nın sorununun defansla uyum olduğunu söylemiştim gün geçtikçe daha da iyi olacak Muslera. Bugün harikaydı.
Beşiktaş için ise;
  • Beşiktaş'ta ise çilingir çok ama bu maçta Muslera'ya takıldılar. Yoksa Beşiktaş bu kadar çok pozisyona girdiği bir maçta rahatlıkla 2-3 gol atabilecek bir takım.
  • Onlarında en büyük sorunu Almeida formsuzken ne Edu ne de Mustafa takımın gol yükünü sırtlayabilecek isimler değil.
  • Veli'yi kanatta kullanmak daha mantıklı olacak ama Simao ve Quaresma varken Veli ancak Türkiye Kupası maçlarında kanatlarda oynar. Ancak Carvalhal ondan faydalanmak istiyor ki sürekli oynatıyor ama bana göre göbekte takıma birşeyler verebilecek bir isim değil Veli.
Sonuç olarak Galatasaray'da Hakan, Kazım ve Baros'u çıkar geriye kalan 8 isim takıma bu sene katılan isimler. Takım oturuyor. Geçen sene olsa biz en az 3 farkla çıkardık bu maçtan. Ama hâla eksiklerimiz var bu aşikar.

Çilingir şart...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder