15 Kasım 2010 Pazartesi

Ameliyathaneye Bekleniyorsunuz


Prof. Dr. Gherghe Hagi çok acil ameliyathaneden bekleniyorsunuz. Hagi bile şu takıma bakmaya utanıyor. Ama ne sahadakiler ne de yönetimdekiler utanmıyorlar. 

Hagi dünkü basın toplantısında takımdaki herkese gereken mesajı verdi. Bugün bütün gün bir açıklama bekledim. Ama yönetimin yaptığı tek açıklama istifa yok. Zaten ne bekliyorduk ki.


Gelelim Hagi'nin dün akşamki basın toplantısına.

"Gerekli analizleri yapıp, neleri yapacağıma karar vereceğim. Bazı oyuncuların tavrıları normal değil. İsim vermiyorum ama sahadaki görüntü hoşuma gitmiyor. Ben buraya çalışmak için durumu bilerek geldim. Ve her şeyi değiştirmek için buradayım"

"Galatasaray'a ilk geldiğmde oyuncularla ilgili aniliz yapacağımı söylemiştim, bunu kesinlikle yapacağım. Belki bazı oyuncular ile ilgili çok çabuk bu kararı vereceğim, belki devre arasını bile beklemeyiz. Bazı futbolcular ile yollarımızı devre arasını beklemeden ayırabiliriz. Çünkü böyle gitmez. Ben Galatasaray'da elimde olan oyunculara adapte olmalıyım ve en iyisini çıkartmak zorundayım. Ama siz de görüyorsunuz ki bazı işler doğru değil. Dolayısıyla bu konuda bir şeyler yapmak zorundayım. Bazı oyuncular çok az verim veriyor, kim bizimle devam etmek isterse onunla devam ederiz."

Böyle demişti Hagi dün. Peki bu mesajlar kimlereydi, kimler gitmeli;

1- Servet Çetin: Bu adamı ben o parçalı forma içinde gördükçe deliriyorum. Ya bu adamın gitmesi için daha ne yapması lazım. Adam açık açık kulübü tehdit etti. Teknik direktörüne salladı durdu. Karizması kalmamışmış. Ulan sende ne karizma vardı ki. Gerçekten yönetimin bu adama sessiz kalmasını kaldıramıyorum. Her lafı benim zoruma gidiyor yönetimin nasıl gitmez anlayamıyorum. Bu nasıl bir basiretsizliktir. Ahh o Marseille olayı yokmu. Keşke 3'e 5'e bakmadan  başkasına satılsaydı o sezon. Ama malesef bu günlere kadar geldik. Şimdi yapılacak ilk iş bu adamı kulüpten bir daha girmemek üzere göndermek. Emre Belözoğlu ne ise Servet'te benim için o. Ondan para kazanmayı düşünüyorsa yönetim Allah aşkına uğraşmasınlar. Bu adamdan gelecek hayır Allahtan gelsin. Bundan gelecek paraya Galatasaray'ın ihtiyacı yok. Devre arasında ilk gidecek oyuncudur. Ama yanında başkalarınıda götürmesi lazım öyle tek olmaz.

2- Ayhan Akman: 10 sezondur bu takımda. İlla ki çok emeği var kulübe ama yeter be bilader. Bu takımın havasındanmıdır suyundanmıdır takımda oynayan adam futbolu bırakmak ya da takımdan ayrılmak istemiyor. Bülent'i Hakan'ı gönderene kadar neler çekti bu takım şimdi de Ayhan aynı dertten başımızı ağrıtıyor. Ayhan bu takımda oldu mu olmuyor. Hani Hasan Şaş'ın bir çalımı vardı daha doğrusu atabildiği tek bir çalım vardı o da topu sürerken bir anda çekmekti. İşte Ayhan'ın da böyle bir hareketi var. Topu aldığı zaman etrafında mutlaka dönüyor. Ulan yan tarafında bom boş işte adam yapsana tek pas ama yok. İlla ki etrafında bir dönecek 3-4 metre topu bir sürecek. Ondan sonra yaptığı hareket olumlu olsa gam yemiyeceğim ama yanındaki adama ya da geriye pas veriyor. Ayhan bu hareketi yaptıktan sonra önümde ki sehpa yerlerde, cep telefonunu ara ki bulasın ya koltuğun altında çıkar ya masanın altında. Oyunun iki yönünü oynarmış. Geçin arkadaş bunu ya tek tarafını oynayamıyor ki iki tarafını oynasın. Beşiktaş'ta Ernst, Necip, Aurelio, Fenerbahçe'de Emre, Topuz, Trabzonspor'da Colman, Selçuk, Ceyhun,Bursaspor'da Ergiç, bizde ise Ayhan. Bu isimlerle yan yana durunca zaten ne kadar aciz durumda olduğumuz kabak gibi ortaya çıkıyor. Sezon başından beri Cumhur veya Musa'yı kullansaydık gerçekten çok iyi bir oyuncu kazanırdık. Ama sanki o mevkide oynayacak sadece ama sadece Ayhan var gibi hala onu oynatıyoruz. Servet'in yanı yakışır sana. Zaten ikinizde de birazcık gurur varsa dünkü ıslıklardan küfürlerden sonra kendiniz durmaz gidersiniz.

3- Mustafa Sarp: Ben hayatımda bunun kadar kaçak dövüşen bir adam daha görmedim. Sahada mücadelenin m'si yok adamda. Ama sanıyor ki öyle forma yırtmakla falan bu taraftarın gözüne girerim. Kesinlikle ama kesinlikle Galatasaray'da oynayabilecek çapta bir adam değil. Anadolu takımının birinde teknik direktör olsam takımıma kesinlikle almam. Ama Bülent Korkmaz, Hakan Ünsal gibiler Mustafa Sarp'ı yere göğe sığdıramıyorlar. Rıdvan Cana'dan daha iyi olduğunu söylüyor. Zaten o yüzden bu 3 insan futbolculuk sonrası bir arpa boyu yol gidemediler ve gidemeyecekler. Biraz önce Ayhan için ne düşünüyorsam Sarp içinde aynısı geçerli. Çok üzüldüğüm bir nokta var ki o da Cumhur ve Musa gibi gerçekten çok yetenekli 2 tane genç var elimizde ama Ayhan ve Sarp yüzünden bu gençler daha 1 dk süre alamadılar ya gel de kahrolma. Yazık gerçekten çok yazık. Git sende Ayhan ve Servet'le birlikte.

4- Ali Turan: Bu adamı gördükçe Uğur'un suçu ne diye soruyorum kendi kendime. Hoş Uğur'dan başlarsak bu iş federasyona, Batista'ya kadar gider ya neyse. Geçen sezon devre arasında geldi takıma 6 ay sadece takımla idman yaptı Kayseri'ye dönmedi. Herkes takdir etti. Bende öyle. Ama iş sahaya çıkıpta futbol oynayamaya gelince orda duracaksın işte. Gerçekten bir insanın geldi geleli bir tane olumlu hareketi olmazmı takım için. Bir kişi çıkıpta söyleyebilirmi şu maçta Ali Turan şunu yaptı adamın hakkını yememek lazım. Olumlu tek birşey bile söyleyemiyoruz. Peki değermiydi Uğur'u göndermeye Ali için. Tamam Uğur sakatlıktan döndükten sonra eskisi gibi olamadı ama Ali'nin şu an ki durumundan da iyiydi. Sahada Ali ve Sarp'ı görünce ya sakatlansınlar ya da kart görüp ceza alsınlar diye dua edecek duruma geldim nerdeyse. Kesinlikle bu forma sana yakışmıyor güzel kardeşim. Sende git.

5- Hakan Balta: Yokluğun gözü kör olsun işte. Hem Milli Takımda hem de Galatasaray'da bu adamın alternatifinin olmayışı ne kadarda şımarttı. İlk iki sezonuna kesinlikle lafım yok. Hem Milli Takımda hem de Galatasaray'da gerçekten üst düzey oynadı o övgülerin hepsini haketti. Ama işte ne zaman ki alternatifsiz olduğunu hissetti o zaman işler değişti. Koskoca Türkiye Hakan Balta'ya alternatif yaratamadı. Sigara içtiğini zaten cümle alem biliyor ama nargileyede başlamışsın gibi duruyor. Dermanın yok sahada koşmaya mücadele etmeye. Ceza sahasında rakibi kovalarken ne zaman görsem seni hep Karpaty maçı gözlerimin önüne geliyor. Hala kabullenemiyorum o derece. Hani şampiyon olduğumuz maçta Oftaş'a attığın o muhteşem gol vardı ya gelişine o golün tekrarını Fenerbahçe'ye de atsan hatta Barcelona'ya da atsan taraftarın gözünde bu takımda sana yer yok artık. 

6- Gökhan Zan: 2 sezondur niye bu takımda hala çözemedim. Hani bir ara Beşiktaş çok eleştirilirdi Fenerbahçe'nin artıklarını topluyor diye bizimkiside aynen böyle bir durum işte. Paralar hesaba yatıyor, tribünde elinde çekirdek. Hayat sana güzel be Gökhan bize değil. Özellikle de seni gördükçe.

7- Serdar Özkan: Milli takım kadroları açıklandıktan sonra ne zaman Halil'i kadroda görsem ilk söylediğim laf Hamit sağolsundur. Çünkü Halil ne bir golcü ne de Milli Takım seviyesinde bir oyuncu. Hamit'in kontenjanından önce Schalke'de sonrada Milli Takımda yer bulmuştur kendine. Serdar Özkan'da böyle bir örnek işte. Arda yıllardır her röportajında Serdar'ı över. Çalım atmayı ondan öğrendim, çok yeteneklidir falan diye. Ama ne hikmettir ki Serdar Özkan bu yeteneğini bir türlü gösteremedi. Yoksa ortada böyle bir yetenek yokmu. Sırf Arda'nın torpiliyle bu takıma katıldı Serdar. Hani belki tutarsa diye. Ama olmayacağı gün gibi ortadaydı. Neyse mesleği hazır nasılsa menejerlik yapmaya devam eder. Nasılsa futbolda bir arpa boyu yol gidemiyecek bari orda yetiştirsin kendini göstersin yeteneklerini.

Bu isimler benim gözümde takımdan kesinlikle ama kesinlikle gitmesi gerekenlerdir. Hagi'de bana göre bu isimleri işaret etmiştir. Tabi sadece bunlarmı bir de bu işin yabancı kısmı var. Ama takımın bu hale gelmesinin en büyük suçlusu yerli futbolculardır. Dün akşamki basın toplantısında "kesinlikle kiralık futbolcu istemiyorum" dedi Hagi. Bu lafta İnsua'yaydı ama bence İnsua bu lafı hakedecek derecede kötü performans sergilemedi. İnsua ile ilgili ne düşüncesi var bilmiyorum ama İnsua bu saatten sonra oynarmı, oynasada iyi oynarmı işte orası artık tam bir muamma. 

Harry Kewell ise bu takımın gözbebeği, taraftarın en sevdiği isim. Hatta Hagi'den sonra en çok sevdiği isim. Ama sakatlıktan dönen Kewell ise taraftarı kahreden cinsten. Taraftar yine de kızamadı ona dün. Ama bu kızmayacak anlamına da gelmemeli. Sahada her zaman yenilgiyi kabullenmeyen savaşan Kewell'ı görmek istiyoruz. Bu takıma her zaman faydalı olabilecek biri Harry ama bana göre onunda geleceği muamma bu iki maçtan sonra. 

Misimovic konusunda ise her ne kadar haklı olsakta biraz aceleci davranıyoruz gibime geliyor. Ee bu adam Bundesliga'nın en iyisiydi. Ulan rekor kırdı adam be asist rekoru. CV'sinden bunlar yazıyor. Elbette ki uyum sorunu yaşıyor. Trabzon maçından önce ki 3 maçı göz önüne aldığımızda gerçekten Misi'de bir kıpırdanma toparlanma vardı. Ama Trabzon maçından sonra Hagi ile tartışması ve sonrasında iki maçta yedek soyunması ve girdikten sonra da bir katkı sağlayamaması onunda tartışılmasına neden oldu. Ancak ben onun gönderileceğine ihtimal bile vermiyorum. 

Baros'suzluk artık canımıza tak etti. Bıçak kemiğe dayanmıyor artık yavaş yavaş o kemiği kesmeye başladı. Pino elinden geleni yapıyor ama bir yere kadar. Baros'un 2 sezondur yaşadığı bu uzun sakatlıklar her seferinde bizi geriye götürüyor. Devre arasında 1 tane forvet alınmalı. Mehmet Batdal'a daha da çok şans verilip ondan faydalanma yoluna gidilmeli. Hatta yanlarına bir tane de alt yapıdan forvet alınmalı Anıl veya Cem hatta İbrahim Selen hangisi olursa. Ama takımda ki bu kriz bir an önce çözülmeli.

Şu dönemle ilgili en büyük korkum ise Hagi'nin geçmişte yaşadığı hatayı tekrar etme olasılığıdır. Hatırlayın ilk dönemini. Ligin son haftalarında bir Gençlerbirliği maçı. Yanılmıyorsam 1-0 gerideydik. Hagi en sonunda dayanamadı sinirlerine hakim olamadı ve Hakan Şükür'ü oyundan alıp (ki o Hakan oyundan çıkarkan pazubandı yere atıp ne soyunma odasına ne de yedek kulübesine gitmedi kameraların önüne oturmuştu) Cafercan'ı oyuna almış ve tüm gelecek planlarını bir çırpıda çöpe atmıştı. Ama Hagi geçmişten ders alan bir adamdır. Aynı hatayı tekrarlayacağını sanmıyorum çünkü daha olgun artık ama işte dellendimi gözü görmüyor hiçbirşeyi. 2. Fatih Terim zamanın o zamanki futbolcuların yaptıklarını çok iyi etüt edip onları bir bir takımdan uzaklaştırmıştı Hagi. Şimdi ise Rijkaard'ın kuyusunun kazıldığınıda adı gibi biliyor ve eminim onlarıda bir bir gönderecektir. Devre arasında hepsini gönderemese de sezon sonunda mutlaka büyük temizliği yapacaktır.

Haydi Profesör Hagi al neşteri eline kes kangren olmuş kolu. Yaramayan ne varsa at. Bu taraftar vereceğin her kararın arkasında. Çünkü doğru kararı vereceğine inancımız tam.

4 yorum:

  1. Servet'i Marsilya'nın başkanı özellikle istiyordu ama adamda öyle bir gudubetlik var ki Marsilya başkanı görüşmeler başladıktan 12-13 gün sonra öldü.Başkan ölünce tüm transfer görüşmeleri askıya alındı tabi.Kongre vs derken Servet'ten vazgeçtiler.

    Neşter konusunda da hepimiz hemfikiriz dostum.Doktor yaşatacak hastamızı...

    YanıtlaSil
  2. Servet'ten bu saatten sonra kuruş dahi almasak olur yeter ki gitsin.

    Dua ediyoruz hastamız hayata dönsün diye Burak hepimiz. İnşallah dediğin gibi Prof yaşatacak hastayı.

    YanıtlaSil
  3. Alacağı varsa da fazlasıyla versinler giderken...

    YanıtlaSil
  4. Takımdan uzaklaştırılsında nasıl olursa olsun her türlü kabulüm gider bir forma daha alırım azıcıkda olsa katkım olsun diye :)

    Yazıdada dediğim gibi Emre Belözoğlu hatta Fakyel benim gözümde ne ise Servet'te öyle. Sadece Servet'te değil yazıdaki birkaç kişide öyle

    YanıtlaSil